Menopoz, kadınların ortalama 45-55 yaşları arasında tanıştığı normal bir dönemdir ve bu dönemde vücudunuzdaki değişikliklere kulak vermeniz gerekir. Beslenme alışkanlıklarınızda yapacağınız değişiklikler sayesinde bu süreci çok daha rahat geçirmeniz mümkün!
Kemiklere dikkat
Östrojen seviyenizin azalması sebebiyle kemiklerinizin daha fazla desteğe ihtiyacı olacaktır. Bunun için kalsiyum, magnezyum, D ve K vitamini yönünden zengin besinleri daha fazla tüketmelisiniz. Magnezyum içeriği açısından kuvvetli olan kuruyemişler, kalsiyum için süt ürünleri (günde 3-4 porsiyon), K vitamini içinse yeşil yapraklı sebzeler oldukça idealdir. Ayrıca kafein, sodyum ve hayvansal proteinleri azaltmak kalsiyum deponuzu korumanıza yardımcı olacaktır
Cilt sağlığınızı koruyun
Cildin kurulaşmasını önlemek için E vita-mini içeren badem, kabak çekirdeği ve kuru baklagillerden faydalanabilirsiniz. Ayrıca derinin yağ tabakasını ve nemini korumada omega 3 oldukça etkili bir besin içeriğidir. Soya, yumurta ve somon balığı kaliteli omega 3 kaynaklarıdır.
Tuz ve alkolü kısıtlayın
Sıcak basmasından şikayetçiyseniz alkol, çikolata ve baharatlı besinlerden uzak durun. Bu tarz besinler sıcak basmalarını tetikleyebilirler. Özellikle akşamları (daha rahat bir uyku için) tüketmemeye özen gösterin. Ayrıca alkol dehidrasyona sebep olduğundan, vücudunuzdaki su dengesini korumanızı zorlaştıracaktır.
Şekerli besinleri atıştırmalık olarak kullanmayın
Bu besinlerin glisemik indeksi yüksektir ve ani halsizliklere neden olurlar. Bunun yerine yüksek kolesterolün önüne geçmek ve kabızlığı önlemek için tercihinizi lifli gıdalardan yana kullanın.
Günlük ortalama 25-30 gram lif tüketimi ideal olacaktır.
Fazla fosfor kemiklerde kalsiyum ve magnezyum kaybına, fazla protein de benzer şekilde kalsiyumun idrarla atılmasına neden olarak osteoporoza zemin hazırlayabilir, kararında tüketin.Bilinçli beslenme ile menopozun olumsuz etkilerini hafifletmek hiç de zor değil, sağlıkla kalın!
