YENI YIL SOFRASININ BEREKETI DAIM OLSUN

Yeni yıla evde girmeye bayılanlardanım ben…
Ev demek rahatlık demek, aile demek, sıcaklık ve huzur demek benim için. Geçtiğimiz yıl kuzu dolma yapmıştık ama onu günlerce tüketilemeyince, bu yıl tüm aile hindi dolma ve kelle paça çorbasından yana oyunu kullandı. Her şeyi kendimiz yaptık, hatta yeni yıl pastamızı bile… Ama pasta üzerinde en büyük emek ailemizin gençleri Duygu ve Didem Özşenler ile Kerem‘in…
Kerem’in beklemesi imkansızlaşınca onun baskısı ile önce hediye seramonisi yapıldı, ardından yemek yendi… En güzel an ise saat 24.00’de salonumun manzarasından Folkart Towers’ı seyretmek oldu. Geri sayımı bile oradan takip ettik ve Folkart’ın muhteşem havai fişek şovu ile yeni yıla girdik. Bu şekilde tam üç yıldır yeni yılı karşılıyoruz ve tüm yılımız bereket, coşku içinde geçiyor.2016 yılı pastamızı kestikten sonra da yılbaşının değişmeyen klasiği tombala eğlencemiz başladı. Tabii ki Kerem’in ‘gecenin en çok kazananı’ (!) olması ile de oyun son buldu…Bu yıl benim “Hamdolsun” yılım demiştim To Do List’imde. Gerçekten de Allah’ıma hamdolsun ve daha nice yıllar ailemle birlikte bu güzel geceyi geçirmemizi nasip etsin. Bu güzel dileklerim sadece kendim için değil elbette… Herkes sevdikleri ile bereketli sofralarda, güzel sohbetlerde, keyifIi anlarda çook uzun yıllar birlikte olsunlar diliyorum…

2016’DA DAHA ‘GÜZEL’ OLMAK LAZIM…

Ünlü ve tanınmış isimlerle röportaj yapmak, açılışlara katılmak, yemekler ve organizasyonlarda bulunmak demek bol bol fotoğraf ve göz önünde bir hayat demek bizim için. İşimiz bu aslında…
Bu yüzden hep bakımlı ve makyajlı olmak zorundayım. Ne kadar doğal olmayı sevsem de her gün yüzüme bir şeyler sürmek ve işe öyle gitmek durumundayım.
Eskiden makyaj yapmayı sevmediğim için, makyaj teknikleri, makyajın incelikleri falan da ilgimi çekmezdi. Ancak zaman içinde profesyonel makyaj yaptırdıkça ben de yeteneğimi geliştirdim. Artık uzun elbiseli gala ve özel röportaj olmadığı sürece kendi makyajımı kendim yapabiliyorum. Bir de bazı ürünler var ki bu konu hakkında çok şey bilmeseniz bile elinizin altında oldu mu bir fırça darbesi ile mucizeler yaratabiliyorsunuz.
Benim favori ürünlerimden bazıları…
Sabah yüzüme ciltteki kolajen miktarını 4 kat artıran ışıltı iksiri Yves Rocher Elixir 7.9 Reactivateur de Lumidere sürüp sonra üzerine yine Yves Rocher ışıltılı pudra iki fırça dokunuşu yaptım mı, harika, pırıl pırıl, enerjik bir görünümüm oluyor. Bir rimel, bir de dudak parlatıcı buna dahil oldu mu yaşım hemen 10 yıl geriye gidiyor… Hepsi 30 saniye sürüyor. O kadar da basit.
Dip not: Yazmadan geçemeyeceğim; bu aralar çok mesaj alıyorum, burada bir kez daha yazayım, saçlarımı yıllardır saç stilistim Famous Kuaför Sevgili Murat Ak’a emanet ediyorum. Bana Allah’tan bir şey sormuyor. Saçlarımı kendi bildiği ve içinden geldiği gibi kesiyor. Yoksa bu kadar genç ve dinamik saçlarım olamazdı. Çünkü ben yeniliklere çok açık biri değilim maalesef. Ama o aldı mı eline makası, ben artık susuyorum ve sonucu merakla bekliyorum. Sonuç da hep güzel oluyor ve içime siniyor tabii ki.