Mustafa V. Koç’a Saygı Ve Rahmetle…
Çok üzgünüm. Herkes gibi…
Tüm Türkiye gibi..
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç’un vefatını duyduğumda şok oldum. Her şeyden önce ölüm için çok genç bir yaş olduğu geldi aklıma. Eşi Caroline ile kızları Esra ve Aylin’i düşündüm hemen. Ölüm kime, nerede, nasıl gelirse gelsin sonuç kalan ve sevenleri için derin bir acı…
Yaptığı her işte başarısını kanıtlamış, renkli kişiliği ile herkes tarafından çok sevilmiş, çok erken yaşta kaybettiğimiz Mustafa V. Koç’un vefatı ile bir şeyi daha farkettim; tüm Türkiye bu cenaze ile bir bütün oldu. Uzun zamandır görmediğimiz, görmek istediğimiz kareler vardı televizyon haberlerinde ve gazete sayfalarında… Farklı bakan, farklı düşünen, hatta birbirlerine kırgın olan bir çok kişi Koç’un cenazesinde bir araya geldi.
Çocukları ile sosyal medya hesaplarında gülümse-yerek çektirdiği fotoğrafları var gözümün önünde. Tabii bir de 1992 yılında nikah masasına oturup, muhteşem bir düğün töreniyle hayatını birleştirdiği eşi Caroline ile çekilmiş, mutlulukları yüzlerine yansımış fotoğraflar…
Kültürüyle, tarzıyla, çalışmalarıyla, çevresindeki insanlara davranışlarıyla gönülleri fetheden Mustafa V. Koç, Koç Ailesi olduğu kadar Türkiye için de çok büyük bir kayıp. İş dünyasına ve Türkiye ekonomisine bulunduğu katkılarla uzun yıllar hafızalardan silinmeyecek. 56 yaş gibi; birikimlerini, hayal ettiği gibi başarılı projelerde 0değerlendireceği bir yaşta böylesine değerli bir insanı toprağa verdiğimiz için gerçekten çok üzgünüm. Başta eşi, çocukları ve ailesi olmak üzere tüm sevenlerine ve Türkiye’ye baş sağlığı diliyorum. Mustafa V. Koç, ışıklar içinde uyu…
“İzmir’de Okumayan Otizmli Kalmasın”
Rabia Tekince’yi bir çoğunuz tanıyor artık. Yaptığı birbirinden anlamlı ve güzel işlerle adını duyuran Rabia Tekince, otizmli bir çocuğu olan harika bir anne öncelikle. Ama aynı zamanda da Ege Özel Çocuklar Eğitim Merkezi kurucusu. Oğlu Ege, Amerika’nın Chicago Eyaleti’nde otizmli çocuklara ilkokuldan liseye kadar özel eğitim veren bir okulda eğitim görüyor. Ege’deki değişiklikleri ve gelişimi gören Rabia Hanım, böyle bir eğitimin İzmir’de de olabileceğini düşünerek bu merkezi kurmuş. Chicago eyaletindeki okulla bir sözleşme imzalayarak temsilcilik açmış ve şu an 52 tane otistik çocuğu rehabilite ederek eğitim veriyorlar.
Ege Otizmliler Derneği, “İzmir’de okumayan otizmli kalmasın” sloganıyla yola çıkarak, 20 Şubat’ta farkındalık ve yardım gecesi düzenliyor. Bu gece Swiss Otel’de muhteşem bir organizasyonla gerçekleşecek. Geceye İstanbul ve İzmir’den çok sayıda tanınmış isim katılacak.
Gecenin sunuculuğunu Süheyl ve Behzat Uygur yapacak, ayrıca ünlü bir sanatçımız da konser verecek. Projenin en güzel tarafı ise bu anlamlı geceden elde edilen gelirin, otizmli çocukların eğitimi için kullanılacak olması…
Ege Özel Çocuklar Eğitim Merkezi kurucusu Rabia Tekince, “Herkesten bu geceye destek vermelerini istiyoruz” diyor. Ben de 20 Şubat’ta otizmli çocuklara destek için orada olacağım. Siz de 20 Şubat’ta bizimle birlikte olun. Çocuklarımızın elinden tutup, güzel bir projeye dahil olalım ve İzmir’de okumayan otizmli kalmasın…
Benim Favorim ‘Kristal Zeytinyağı’ Artık La Cave’de…
Ayrıca tabii bir de ‘organik gıda’ saplantım var. Elimde değil. Buzdolabımdaki hemen hemen her şey organik.
İşte, bu takıntımı bildiği için herhalde, Alsancak İtalya Sokağı’nda geçtiğimiz günlerde açılan LA Cave’in başarılı
Satış Yöneticisi Zeynep Büyükuncu beni davet etti.
Altına imzasını attığı her projede adından söz ettiren işadamı Lucian Arkas bağlarına ait ürünlerden yapılan şarapların yanı sıra, kristal gurme yağlarının da satışa sunulduğu LA Cave beni büyüledi. Tam bana göre bir yer…
O muhteşem ve tabii ki organik zeytinyağı şişelerinin içinde kendimi kaybettim.
Çünkü benim gibi salata ve ot hastası birinin arayıp da bulamadığı bir yer burası.
Yağlar özel ve organik… Daha ne isterim?
Tatlarına baktım. Hangisini alsam bir türlü karar veremedim. Ben öyle çok kokulu olan zeytinyağını yiyemiyorum. Damak zevki bu elbette ama bana ağır geliyor. Burada her damak zevkine uygun çeşit bulmak mümkün. Ben kendi lezzetimi buldum, “Kristal Zeytinyağı” ve tabii hemen aldım….
Sık sık yurtdışına gidiyorum. Giderken de her seferinde “Ne hediye alsam? Türkiye’den ne götürsem?” diye düşünüyorum. LA Cave’in kristal yağları benim için kurtarıcı oldu. Şişeleri de çok şık çünkü. Artık hediyem hazır.
İddia ediyorum; LA Cave kısa bir süre önce açılmış olmasına rağmen benim gibi zeytinyağı sevenler için vazgeçilmez bir mekan olacak.
DipNot: Son günlerde “Çok fıt görünüyorsun, çok güzelleştin, bunun sırrı ne?” diye soran arkadaşlarıma, okurlarıma bu yazı ile ipucu vermiş oldum 🙂