BAŞARILI OLMANIN YOLU NEREDEN GEÇİYOR?

Sezin Narbay. ‘Narkonteks’ adlı koskoca bir tekstil imparatorluğunun kilit isimlerinden.
Hem genç, hem güzel, hem akıllı, en çok da çalışkan…
Anne olması onun çalışmalarına ara vermesi anlamına gelmemiş. Her şeye yetişiyor. Okula, fuarlara, toplantılara… Eşi Toygar Narbay ile ofisleri yan yana ama yoğunluktan gün içinde görüşemiyorlar bile.
Prensipli ve düzgün olmak kavramları Sezin’e çok yakışıyor.
Bunca yoğunluğu içinde, “Sosyal sorumluluk projelerinde daha çok yer almam gerekiyor. İnsan olarak bunu yapmalıyız…” deyince hayranlığım kendisine daha da çok arttı.
Birlikte fabrika ve idari binaları gezdik. Kadın eli değdiği hemen farkediliyor. Her yerde kadınlar ağırlıklı çalışıyor.Yemekhanelerde porselen tabaklarda servis yapıldığı gibi, isteyenlere diyet menü de veriliyor. Çalışan işçiler mutlu, bunu gözlerinden anlıyorsunuz. Gelecek kaygısı ve işsizliğin kabusa dönüştüğü bu dönemde insanın gözleri doluyor.

Blackspade; şık, farklı, organik…
Narkonteks’in ünlü iç giyim markası Blackspade’in tüm koleksiyonu onun elinden çıkıyor.
Vakko’da yıllarca Cem Hakko’nun ekibinde tasarımcılık yapmış. Benim gibi kışın çok üşüyen ve atlet giymeyi sevenlere dünyanın en şık iç giyimlerini tasarlıyor. İçinize giydiğinizi dışınıza giydiğinizde kimse fark etmiyor bile, o kadar şık, o kadar farklı, bir de organik hepsi. Bir kere giydiniz mi vazgeçemiyorsunuz.
Kerem, Blackspade termal iç giyim ve pijamaları ile büyüyor. Çok terlemesine rağmen, bu termal atletler sayesinde okulda gün boyu terlemediği için hastalanmıyor da… Şimdi ürün yelpazalerine eldiven dahil bir çok yeni ürün eklemişler, toplam 550 çeşide ulaşınca iç piyasaya da girme kararı almışlar.
Şu anda İstanbul’da 4 mağazaları açıldı. İzmir’de de Buca Organize Sanayi’de dev bir fabrika satış mağazaları mevcut. Ben internet üzerinden yıllardır alışveriş yapıyorum. Fiyatlar da her yerde aynı.

Sevgili Sezin ve Toygar…
Bir İzmirli olarak İzmir’in bu güçlü markası Blackspade’i yarattığınız ve yaklaşık 1000 kişiye istihdam sağladığınız için gönülden tebrikler ve teşekkürler…

SIĞACIK PAZARI BİR HARİKA

Pazar günü ailece Seferihisar Sığacık Kaleiçi’nde kurulan o meşhur pazara gittik. Yağmura rağmen, adım atacak yer yoktu, diyebilirim. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer’in en çok beğendiğim Kaleiçi Yenileme Projesi tam anlamı ile hayat bulmuş. Yenilen evlerde kadınlar ürettikleri birbirinden güzel yiyecekleri satıp aile bütçesine katklı sağlıyorlar. Finalde de kurulan 10-15 sebze standında organik olarak üretilen sebzelerden alışveriş yapabiliyorsunuz. Sebzeler, meyveler bir harika… Geçen yıl portakala ve portakal ile yapılan ‘her şeye’ takmıştım. Bu yıl da favorim mandalina sanırım. İnanılmaz lezzetliydi.

Benim gibi “Organik olmazsa yemem” diyenlerdenseniz iki haftada bir gidip toplu alışveriş yapın derim. Yol da uzak değil. Pazar günü kapalı alanlara tıkılmak istemeyenlere tavsiye ederim.

FAVORİ DİZİM:HATIRLA GÖNÜL

Öyle çok çok televizyon hastası biri değilim. Her yıl bir en fazla iki dizeye takılır, işim, gücüm, vaktim elverirse onları takip ederim. Bir de kışın akşamları oyalanacak bir aktivitedir dizi izlemek benim için. Birbirinize benzeyen ya da önce gayet keyifIi gidip sonradan sıkan senaryolardan, sürekli aynı rollerde görmeye alıştığımız ünlülerden, araya giren reklamlardan çok sıkılıyorum ve o yüzden de seçici davranmaya çalışıyorum. Benim favori dizim bu yıl belli oldu. Daha önce Yaprak Dökümü’nde severek izlediğim Gökçe Bahadır’ın başrolde oynadığı Hatırla Gönül… Pazar günü izleyememiştim, pazartesi tekrarına denk geldim ve gece yarısı bir buçuğa kadar soluksuz izledim. Gerilimden hoşlananlara benden öneri…