“Tasarımlarıma tutkularımı yansıtıyorum”

Geometrik çizgileri ve sıra dışı kullanım formlarıyla stil sahibi kadınların çanta tercihi olan “O”, tasarımcısı Ayşegül Kunter Yanık’ın dediği gibi, modern, özgür ve stil sahibi metropol kadınını “Stilini her mevsim elinde tutmaya” davet ediyor. Mesleğe nasıl başladınız, modaya olan merak ve yeteneğinizi ne zaman keşfettiniz? Tekstil kökenli bir ailede geliyorum. Hem babam hem de annem bu dünyadan olduğu için çocukluğum sektörün içinde geçti. Kalıp, kumaş, örgü, numune gibi kavramlarla büyüdüm. Babamın ofisi ve üretim tesisleri oyun alanlarım oldu. Bu sektörde yolumu çizmeye İtalyan Lisesi’nde okurken karar verdim. Ailemin de yönlendirmesi ve desteği ile moda tasarımı okumak için İtalya’ya gittim ve orada 5 yıl kaldım. Marangoni’deki moda tasarımı eğitimini, Domus’ta aksesuar masterı yaparak sürdürdüm. Bir sene orada çalıştıktan sonra İstanbul’a döndüm ve kendi markamı kurdum. Bize markanızdan biraz bahseder misiniz? Bu kapsamda ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz? ‘O’yu yaratırken önceliğim tutkumu tasarımlarıma yansıtmak oldu. Tutku tasarıma dönüşürken öyküleri de beraberinde getirdi. O’nun görsel olarak en önemli işareti logosu. ‘O’ hari parantez olarak tasarlandı. Bu işaret her modelde açılıyor; çantanın adı ve öyküsü parantezin içine yerleşiyor SOHO, EGO, GEO ya da TRIO... O koleksiyonunda her bir çantanın bir adı var. Aynı zamanda farklı bir hikayesi... Bu yıl O’nun dördüncü senesi olacak. Markanın her yıl gelişen bir ivmesi var. Aynı zamanda hayatına markayı sokmuş, her sezonda yeni modelleri bekleyen ciddi sayıda sabit bir müşteri portföyü. Belki de en önemlisi bu. Tutkunuzu paylaşan daimi bir grubun olması gerçekten teşvik edici bir durum. Modaya bakışınızı, tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Moda dünyasında kimleri takip ediyorsunuz? Moda dünyasını bir dönem moda tasarımcıları yönlendirirdi. Moda markaları kendi aksesuarlarını üretir ve satışa sunardı. Yeni nesil modada ise durum daha farklı. Bugün dünyanın dört bir yanında kendi duruşunu yansıtmayı başaran, özgün ve bağımsız tasarımcılara büyük bir saygı var. Aksesuar artık ayrı ve daha geniş bir dizayn kültürü. Anlatacak farklı bir öyküye sahipseniz sizi dinleyecek kişileri mutlaka bulursunuz. Benim yapmaya çalıştığım da bu. Ben bugüne kadar çantayı asla bir eşya gibi görmedim. Aksine o hayatınızı taşıyan ve sizinle bütünleşen bir şey. Kadınlar bilir... Bazen bir modelle öylesine özdeşleşirsiniz ki başka bir çanta kullanamaz hale gelirsiniz. O’yu yaratırken amacım bu hissi daimi kılacak modeller tasarlamak oldu. Kadın ve çantası arasında vazgeçilmez bir birliktelik kurmak istedim. Kalıpların dışına çıkarak çantayı yeniden tanımlamak hedeiyle yola çıktım. Sektörde saygı duyduğum ve takip ettiğim başlıca isimler Proenza, Schouler, Nicolas Ghesquiere ve Alexander Wang. Sizin için moda ve tasarım neyi ifade ediyor? Benim için tasarım daha geniş ve önemli bir çerçeve. İçinde tasarım olan her şey benim için özel. Bu bir sofra takımı da olabilir sıra dışı bir lamba da. Ben öykülerden ve hi… Galerinin haberine git »

Bir Cevap Yazın