
Sumak (Rhus coriaria L.) sofralarımızda sık sık yer verdiğimiz özellikle yemeklere verdiği lezzetin yanı sıra sağlığımız için de oldukça önemli olan Anadolu’da sık tüketilen bir baharattır. Ülkemizde özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yaygın olarak yetişir. Sumaklar çalı şeklinde olan, küçük tomurcukları olan, küçük tipte ağaçlardır. Hasat edilen sumak taneleri, kurutulup öğütülerek mor kırmızı renginde toz haline getirilir. Sumak taneleri kurutulup, öğütülüp kullanıldığı gibi, sıcak suda bekletilip süzülerek elde edilen su, “sumak ekşisi” olarak yemeklerde tüketilir. Arap mutfağında sumak, limon yerine kullanılır.

Sumak geçmişten günümüze sağlık için de kullanılmaktadır. Sumak meyveleri kırmızı renktedir ve tek çekirdekten oluşmaktadırlar. Kök ve yapraklarından hazırlanan dekoksiyon mide hastalıklarında ve olgun meyvalarından hazırlanan dekoksiyon böbrek taşlarını düşürücü amaçla halk arasında kullanılmaktadır. Sumak, zengin besleyici içeriği yanında gallik asit gibi önemli antioksidan etkili bileşikleri de yapısında barındırmaktadır.
Sumağın dizanteri, konjuktivit, karaciğer hastalıkları ve anoreksi yanında, saç tedavisinde, yanık ve dermatit gibi cilt hastalıklarında kullanıldığı açıklanmıştır. Sumak yaprağı ve meyveleri Anadolu’da ağızdaki yaralara ve şeker hastalığına karşı halk ilacı olarak kullanılmaktadır. Ayrıca; yaprakları, deri, ipek ve yün boyamada ve deri sepilemede yararlanılır. Anadolu’da hayvanların ağız yaralarında, ishal durumlarında ve şapa karşı da kullanılmaktadır.
Antiseptik, antifungal, antibakteriyel ve antioksidan etkilerinden dolayı geleneksel tıpta geniş kullanım alanı bulunmaktadır. Sumak bitkisinin yaygın bir türü olan Rhus coriaria sulu özütü, ağızda bulunan 5 yaygın bakteriye (S. sanguinis, S. sobrinus, S. salivarius, S. mutans, E. faecalis) karşı önemli antibakteriyel özellikler göstermektedir.
Düzenli olarak tüketilen sumağın yağ oranı yüksek gıdaların sebep olduğu ateroskleroz, oksidatif stres ve karaciğer enzimleri üzerinde koruyucu etki yarattığı bilinmektedir.
Antidiyabetik etki ile insülin seviyesini düzenlemeye yardımcı olur.
Antioksidan etki ile toksinlere karşı bizi korur. Baharatlar antioksidan maddelerce oldukça zengindir. Sumak bu baharatlar içerisinde antioksidan yönünden oldukça kuvvetlidir.
Antiviral, antibakteriyel, antifungal etki ile virüs ve bakterilere karşı etkili olması nedeniyle enfeksiyon hastalıklarına karşı mücadeleyi destekler. Antimikrobiyal aktivite çalışmaları için şimdiye kadar birçok bitki çalışılmış olup, sumağı önemli bir bitki haline getiren özellikleri arasında antimikrobiyal aktivitesi yer almaktadır.
Kadın sağlığını destekler. Yapılan bilimsel çalışmalarla sumak tüketiminin adet sancılarını azalttığı tespit edilmiştir.
Hücreleri yenileyici özelliğinden dolayı cildimize iyi gelir ve yaşlanmaya karşı etkilidir.
Düzenli olarak tüketilen sumağın yağ oranı yüksek gıdaların sebep olduğu ateroskleroz, oksidatif stres ve karaciğer enzimleri üzerinde koruyucu etki yarattığı ve yapılan çalışmalar ile kan kolesterol seviyelerini düşürdüğü bilinmektedir.
Radyasyondan koruyucu ve DNA’yı koruyucu etkisi mevcuttur.
Anti kanser etkisi ile kanser hücrelerinin çoğalmasını olumsuz etkilediği görülmüştür.
Diüretik özelliği ile idrar söktürücü özellik gösterir ve toksinlerinde vücuttan atılmasını destekler.
Boğaz ve dişeti rahatsızlıklarında gargarası yapılarak kullandırılabilmektedir.
Sumak aynı zamanda minerallerden kalsiyum başta olmak üzere, fosfor, magnezyum ve demir gibi önemli mineralleri de içerir.
Vücudu desteklemek için günde 1 bardaktan fazla olmayacak şekilde sumak çayı içebilirsiniz.

Sumak çayı
1 bardak suyu kaynatıp içine 1 yemek kaşığı sumak ilave edin (sumağa tuz ilave edilmemiş olmasına dikkat edin) ve 10 dakika karıştırıp altını kapatarak demlenmesini bekleyin. Tatlandırmak isterseniz ılıdıktan sonra içerisine bal karıştırabilirsiniz.