
Sizi tanıyabilir miyiz?
İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü mezunuyum. 2 kız çocuğu annesiyim. Evliyken turizmle, otel yönetimi ve inşaat işleriyle meşguldüm. Şu anda profesyonel olarak çalışmıyorum. Çocuklarımı yetiştiriyorum.
İş ve profesyonel yaşamınızdan bahseder misiniz?
Yazı yazmayı çok sevdiğim için yakın arkadaşım Beril Çavuşoğlu bana kendi dergisinde köşe vermeyi teklif ettiğinde mutlu oldum. MAG dergide bir köşem var adı Üçüncü Göz. Burada bazen düz yazılar, bazen gittiğim şehirler hakkında yazılar ve bazen de mesleğinde başarılı, yaptığı işlerle çığır açmış, ülkemizi yurt dışında da başarıyla temsil edip bayrağımızı göklerde dalgalandıran insanlarla röportajlar yapıyorum. Aynı zamanda Goddluck TV adında bir internet sitesi var. Sahibi yine tanıdığım biri. Burada da yine ülkemizi yurt dışında başarıyla temsil eden insanlarla canlı programlar yapıyorum. Çevrem çok geniş. Cemiyet hayatından çoğu insan arkadaşım. Bu röportajlarım bu nedenle çok samimi ve gerçekçi oluyor, çünkü zaten arkadaşımla sohbet ediyor oluyorum. Her iki işi de severek yapıyorum. Çok uzun senelerdir süregeliyor olmasına rağmen bu uğraşılarım profesyonel anlamda değil sadece hobi şu an. Lakin her ikisini de profesyonel olarak yapmayı ve daha geniş kitlelere ulaşmayı istiyorum. Umarım bu bir gün gerçek olur.
m Bugün yola çıksanız yine aynı kariyeri mi seçerdiniz? Farklı şeyler yapmayı düşünür müydünüz?
Çocukken değişik hayallerim vardı. Bunlardan biri ajan olmaktı. James Bond’un dişi versiyonu gibi. Bir diğer hayalim savaş muhabiri olmaktı. Savaşın acılarını bütün insanların evlerine, yüreğine sokup savaşın korkunçluğunu en çarpıcı şekilde yansıtmak ve olmamasına yardımcı olmak. Diğer arzum ise diplomat olmaktı. Ve bu nedenle de uluslararası ilişkiler bölümünü bitirdim. Lakin en yaklaştığım hayalim bu olmasına rağmen evlendim ve anne oldum. Dolayısıyla bu da gerçek olamadı. Bir ara TV geçmişim oldu. Kurtlar Vadisi başta olmak üzere 3 dizide rollerim vardı. Keyili bir dönemdi. Hobi gibi gerçekleştirmiştim. Özellikle Kurtlar Vadisi’nde oynadığım dönemler çok ilginçti benim için. O sıra evliydim, bir yandan da otel işletmesi ve satışıyla ilgilenmekteydim. Çok yönlü bir insanım. Birbirinden farklı ilgi alanlarım oldu hayatımda. Hepsinden de çok keyif aldım. Lakin tüm bunların içinde en çok anne olmayı sevdim hep. Bugün yola çıksam yaşadığım her şeyi aynen yine yaşardım ama 2 yerine 4 çocuk yapardım. Ayrıca yazı yazmayı ve anlatmayı çok seviyorum.
Sizce kadının güçlü olması ne kadar önemlidir?
Kadın Allah’ın yaratıcı gücünün yeryüzündeki yansımasıdır. Dünyada gördüğünüz her varlık bir kadın tarafından dünyaya getirilmiştir. Dünyayı kuran, yaşatan, devamlılığını sağlayan, güzelleştiren, hayatı yaşanır kılan kadındır. Kadın bu bağlamda zaten tüm güçleri bünyesinde toplamış olarak doğar. Lakin gezegenimizin erkeklerinin bilinçizliği ve ilkelliği kadını bugün her anlamda yaşamından bezdirmiş durumda. Her gün bir kadının şiddet gördüğünü, öldürüldüğünü, eğitim ve yaşam hakkının elinden alındığını, ezildiğini gözlemlemekteyiz. Bir toplumun seviyesini o toplumdaki kadınların yaşam tarzı belirler. Bu durumda kadın bir kez daha güçlü olmak ve güçlü kalmak zorunda. Zira bir de bu bilinç düzeyine karşı savaş vermek zorunda kalıyor. Oysa kadın denen varlık korunması, savunulması, yüceltilmesi gereken bir varlık. Kadınlar olmasa dünya olmazdı. Bu nedenle ben kızlarımı çok güçlü yetiştirmeye çalışıyorum. Onlara bir Amazon kadını olmayı öğretiyorum.
Hayatınıza yön verirken neleri ön planda tutarsınız?
Her zaman her şeyden önce çocuklarımı ön planda tutarım. Günümü, haftasonumu, tatilimi, eve giriş-çıkış saatlerimi, özel hayatımı, evin yerleşimini, mutfağını, seyahatlerimi, alışverişi, evin ısısına varıncaya kadar her detayı ve her anımı çocuklarıma göre planlarım.