Selahaddin Aydoğdu “Kendime verdiğim tüm sözleri tuttum”

Selahaddin Aydoğdu, herkesin ona hitap ettiği şekliyle “Selahaddin Usta”, benim çok sevdiğim yakın dostlarımdan biri. Aylardır onunla şöyle güzel bir sohbet etmeyi ve bu sohbeti de Diva’da sizlerle paylaşmayı çok istiyordum. Ancak onun iş yoğunluğundan, benim yurt dışı seyahatlerimden bir araya gelip şöyle uzun uzun konuşma fırsatı bulamamıştık. Nihayet geçtiğimiz hafta Alaçatı Club Baba Köyiçi’nde açtığı Adana Yüzevler Kebap’ta sohbet etme fırsatı bulduk. İlginç bir hayat hikayesi var Selahaddin Usta’nın... Dinledikçe etkilenmemek mümkün değil. Bilen bilir; dobra, samimi, olduğu gibi bir insandır. Onunla konuşmak bu yüzden çok keyiflidir. Hal böyle olunca, yani sorular samimi, cevaplar dobra olunca, ortaya harika bir söyleşi çıktı. Bu işe nasıl başladı, işinin incelikleri, hayatı, hayata bakışı... Daha bir çok soruya verdiği içten yanıtlarla Selahaddin Usta’yı size yakından tanıtmak istedim... Selahaddin Aydoğdu’nun ve Adana Yüzevler Kebap’ın hikayesi nasıl başladı? Adana Yüzevler Kebap’ın hikayesi Adana’da başlıyor. Ancak benim doğum yerim Mardin. 10 yaşındayken Adana’ya geldim. Aile dostumuzun bir odalı evine taşındım. Babamın arkadaşı bir lokantada çalışıyordu, beni de yanına aldı. Geceleri bulaşık yıkıyor, gündüz uyuyordum. Ancak bu durum hem benim için, hem de aile için zor olmaya başladı. Zaten bir odaları vardı, bir de ben yanlarına gidince sıkıntı oldu. Baktım ki olmayacak, iş çıkışlarında eve gitmekten vazgeçtim, parkta yatmaya başladım. Adana çok sıcak olduğu için 5-6 ay böyle idare ettim. Kışa doğru ise inşaatta çalışan arkadaşların yatıp kalktığı yerde yaşamaya başladım. 1977 yılında bulaşıkçılıkla başladığım lokantada, 1983 yılında ustabaşı oldum. 1980 yılında annem ve babam Mardin’den yanıma geldiler. Ardından 9 kardeşimi de yanıma aldım. Adana’da uzun yıllar aynı yerde çalıştım, çevre edindim. Adım pek çok yerde duyulur hale geldi. Yurtdışından iş teklifi aldım. İzmir’de yaşayan Adanalı mekan sahibi bir arkadaş Almanya’da kebap işi yapmak istedi. Gelip bana böyle bir teklifte bulununca hiç düşünmeden kabul ettim. O sırada evliydim ve 3 çocuğum vardı. Çocuklarımla bile istediğim gibi ilgilenemedim, o dönemde eşim büyüttü. Köln’de 3 yıl kaldım. Döndüğümde ilk Adana Yüzevler Kebap’ı açtık. Almanya’da niye kalmadın? Ben ailesine düşkün bir adamım. Bugün hala bütün kardeşlerimle bir aradayız. 1992 yılında Adana Yüzevler’i açtığımızda hep birlikte çalışmaya başladık. İyi bir ekiptik. Aile bir arada olunca kimse yenemez sizi, her konuda başarılı olursunuz. O dönemde işimizi çok iyi yaptık, hala daha da çok iyi yapıyoruz. İnsanlar mekanınıza bir kez hatır için gelir, ama lezzet yoksa bir daha da gelmez. Adana Yüzevler’i ilk açtığımda aile üyelerini topladım, “Herkesin mesleği neyse burada onu yapacak” dedim. “Fırıncıysa fırıncı, ustaysa usta, garsonsa garsonluk yapacak” diye konuştum. Çevremiz genişti, işimiz hızla ve tabii el birliğiyle günden güne ilerledi. 1994 yılında İstanbul’a taşındım. İlk yerimi Göztepe’de açtım. O gün bugündür İs… Galerinin haberine git »

Bir Cevap Yazın