Seda Uşarer “Zayıf olma arzusu, bilinçsiz diyetleri de beraberinde getiriyor”

Seda Uşarer kimdir? Okuyucularımız için kendinizden ve bu mesleğe başlama serüveninizden bahseder misiniz? 1985 İzmir doğumluyum. 2002 yılında Başkent Üniversitesi beslenme ve diyetetik bölümünü kazandım. O yıllarda diyetisyenlik bu kadar revaçta bir bölüm değildi. Hatta Türkiye’de sadece üç üniversitede bu bölüm bulunuyordu. İlk iş tecrübem Kıbrıs’ta Devlet Hastanesi’nde başladı. Daha sonra yine Ankara’ya dönüp Medicana Hastanesi’nde çalışmalarıma devam ettim. Ama bir İzmirli olarak daha fazla Ankara’da yapamadım ve İzmir’e dönüş kararı aldım. 2010 yılından bu yana da İzmir’de mesleğimi sürdürüyorum. Kliniğinizde ne gibi hizmetler veriyor, ne gibi programlar uyguluyorsunuz? Kliniğimde kişiye özgü beslenme programları uyguluyorum. Kilo alma - verme, çocuk beslenmesi, hamilelik ve emziklilik döneminde kilo kontrolü, hastalıklara göre beslenme gibi programlar uyguluyorum. Beslenmenin yanında yaşam koçluğu da yapıyorum. Yaşam ve Eğitim Koçluğu, diyetisyenlik ile hangi noktalarda birleşiyor? Yaşam koçluğu, kişinin kendi hayatına, sorulan doğru sorularla yine kendisinin yön vermesidir. Kesinlikle terapi değildir. Kişinin motivasyonunu artırmak, gerçekleştirmek istediği hayali ya da bir düşüncesi varsa onu gerçekleştirmesine yardımcı olmaktır. Asla yönlendirme yapılmaz. Diyetisyenlik ile şöyle bağdaşıyor; kişinin motivasyonunu artırmak, iradesini güçlendirmesine destek oluyor. Eğer diyeti uygulamakta zorluk çekiyorsa, doğru soruları sorarak problemin ana sebebini bulmakta bize yardımcı oluyor. Böylelikle, kişi hayatı boyunca kilo problemi ya da diyet listelerinin arasında boğulmadan kendisinden mutlu bir şekilde hayatına devam edebiliyor. Diyetin yanlış uygulamalarının sonuçlarını maalesef günümüzde sıkça görüyoruz. Kilo vermek için yapılan bilinçsiz diyetlerin sonucunda sağlık problemleri artıyor. Peki, sizce sağlıklı diyet nedir? Maalesef günümüzde daha zayıf olma arzusu bilinçsiz diyetleri beraberinde getiriyor. Herkes incecik olmak zorundaymış gibi bir algı yaratılıyor. Halbuki ideal kilo, kişinin kendini rahat ve mutlu hissettiği kilodur. Eğer kan değerlerinde de bir problem yoksa kişi istediği kiloda olabilir. Bunun için yapılacak olan uygun beslenme planı kişinin yaşam standartlarına göre olmalıdır. Kişiyi zora sokmamalı, iş yaşamını aksatmamalı, bireyi kısıtlamamalı ve sosyal hayatından alıkoymamalıdır. Kilo verirken en çok yapılan hatalar neler? Okuyucularımıza nelerden uzak durmalarını önerirsiniz? En çok yapılan hatalardan biri, kişinin kendisini aç bırakması. Özellikle kahvaltı yapmayınca daha kolay kilo verilir düşüncesi oluyor. Oysa tam tersine... Metabolizmanın hızlanması için sabahları mutlaka kahvaltı yapılmalıdır. Kilo vermek için öğle yemeği de kahvaltıyla aynı kaderi paylaşıyor çoğu zaman maalesef... Ya hafif geçiriliyor ya da atlanıyor. Dolayısıyla akşam yemeğine çok fazla yükleniliyor. Yemek yememek için sıvı tüketimi, genellikle büyük boy aromalı kahveler tüketiliyor ve kalori almadığımızı düşünürken, daha fazla almış oluyoruz. D… Galerinin haberine git »

Bir Cevap Yazın