Dış görünümümüzün en önemli belirleyicilerinden biri saçlarımızdır. Bu güzellik unsuru aslen deri eki olan bir yapıdır. Saçlar, saçlı derideki follikül denen bu ufacık organlarda, yani mini saç fabrikalarında sürekli ve döngüsel olarak üretilir.
Doğduğumuzda saçlı deride ortalama 100.000 kıl follikülü vardır. Bu sayı bellidir ve hayat boyu yeni follikül oluşmaz. Ancak her bir mini fabrika hayat boyu 10-30 kez bu döngüyü tamamlar. Normal erişkinlerde günde ortalama 40-100 tel saç dökülür. Saçların dökülmesi belirgin hale gelip bu süreç 2 ayı geçiyorsa, bir hekime başvurmakta fayda var. Zira yaygın bir saç kaybının gözle farkedilir hale gelmesi demek, en az yüzde 25’inin kaybedilmiş olduğu anlamına gelir. Saç kaybı yaşayan kişiler genellikle psikolojik ve estetik kaygılarla hekime başvururlar ama saç dökülmesi tek başına bir hastalık olabileceği gibi, kişinin genel sağlığıyla ilgili bir probleme ait bir işaret de olabilir.

Saç dökülmesi sebepleri çok çeşitlidir.
Ailesel saç kaybı: Androjen hormonuyla ilişkili erkekte ve kadında görülen, kalıtsal özellik gösteren “erkek tipi saç dökülmesi” dediğimiz durumdur.
Alopesi Areata: Vücudun kendi saç folliküllerine reaksiyon vererek yama şeklinde ya da daha geniş alanlarda saç kaybı meydana gelmesidir.
Saç gelişim everelerindeki bozulmaya yol açan durumlar: Doğum sonrası, hormonal düzensizlikler, yüksek ateş, enfeksiyon, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan sonra, tiroid hastalıkarı, demir eksikliği, yetersiz protein ve düşük kalori alımı sıkı diyetler, saç everelerinde bozulmaya neden olarak saç kaybına yol açabilirler. Örneğin, günlük kalori alımı 1200 kcal’in altına düşerse, saç gelişim döngüsü sekteye uğrarmaktadır. Yine antidepresanlar, doğum kontrol, tansiyon, kan sulandırıcı, kolesterol düşürücü gibi bazı ilaçlar, geçirilmiş ameliyatlar, duygusal stresler, saçların kimyasal işlemler ve çok sık ısıya maruz kalması da saç dökülmesine sebep olmaktadır. Saç dökülme alanları; erkeklerde başın ön, üst ve tepe kısmında görülür ve genişliği değişir. Çoğu kişide ileri yaşlara kadar başın her iki yanında ve ensede dökülmeyen alan kalır. Kadınlarda ise; yaygın seyrelme tarzında dökülmeye daha sık rastlanmakla birlikte, bölgesel dökülme de görülebilir.

SAÇ DÖKÜLMESİNDE TEDAVİ
Tedavi genellikle sebebe yönelik olmaktadır. Dökülme genetik kökenli ise mevcut saçları korumak, zayılamış saç tellerini güçlendirmek ve bir miktar sayı artışı sağlamaya yönelik tedaviler uygulanabilir.
Hormonal düzensizlikler, vitamin mineral eksiklikleri giderilmelidir. Doğru beslenme alışkanlıkları yerleştirilmelidir. Özetle, altta yatan probleme yönelik tedavi uygulanması gerekir. Tedaviye hasta uyumunun sağlanamadığı, ilaçların yan etkilerinin tolere edilemediği ya da mevcut tedaviye cevabın yetersiz olduğu durumlarda hastalar sürekli yeni tedavi arayışlarına girmektedir. Saça uygulanan PRP ve mezoterapi son yıllarda sıklıkla kullanılmaya başlayan yaygın bir tedavi şeklidir.
Saç mezoterapisi tedavisi:
Saç büyümesine etki ettiği düşünülen, saçlı derideki kan dolaşımını artıran maddelerin, vitamin ve minerallerin, saçlı deriye 0.5-0.6 mm. derinliğe çoklu enjeksiyonlarla verilmesi şeklinde hastanın ihtiyacına göre seans sayısı planlanan bir tedavi yöntemidir. Yaklaşık 20 günde bir toplam 4 seans uygulanmaktadır.

Saç PRP tedavisi:
Cilt gençleştirme ve yenilemede çok sık uygulanan, kendi kanınızdan elde edilen trombositten zengin plazmanın saçlı deriye enjeksiyonla verilmesidir. Bilimsel çalışmalarda, saç folliküllerindeki kök hücrelerin gelişim ve farklılaşmalarını uyardığı, saç gelişiminde güçlü uyarıcı olan büyüme faktörlerinin yapımını düzenlediği saptanmıştır. Yine saçların dinlenme evresinden, gelişme evresine daha hızlı geçişini sağladığı gözlenmiştir. Saç PRP’si için seans aralıkları 3-4 haftada bir uygulanacak 4 seans şeklinde önerilmektedir. PRP, saç ekiminden sonra da saçların daha güçlü ve canlı çıkmasını sağlamaktadır.
Herhangi bir tedavinin fayda etmeyip de saçlarımızın dökülmesi gerçekleştikten sonra uygulanacak en iyi ve güvenilir tedavi şekli saç ekimi operasyonudur. Eskiden uygulanan FUT tekniği artık yavaş yavaş terk edilmiş ve saçlı deride iz bırakmayan ve saç foliküllerin 1’li, 2’li, 3’lü greftler halinde alınarak ekilecek alana transfer edilmesi yöntemidir. Bu şekilde 1 seansta ihtiyaca ve donör sahanın verimliliğine bağlı olarak 2500-4000 arası greft ekimi yapılabilmektedir. Yine saç ekimi ihtiyaca bağlı olarak 1 ya da 2 seansta istenilen sonucu veren güvenilir bir tedavidir.