Rüya şehir Düsseldorf…

  Arada kendimi şımartmayı seviyorum. Gittiğim her yerde, her ülkede farklı yerler görmeyi, farklı lezzetler tatmayı tercih ediyorum. Bir süredir, Almanya’da yayınlanacak olan ilk Türkçe-Almanca dergi olan Diva Avrupa’yı yayına hazırlamak için sürekli iki ülke arasında mekik dokuyorum. Haftanın üç günü Almanya, dört günü Türkiye şeklinde ikiye bölünmüş bir hayatım var. Geçen hafta sonu da özel bir kutlama için Düsseldorf’taydım. Seviyorum bu kenti. Almanya’da doğmuş olmamın bunda etkisi tabii ki çok büyük ama başka bir yerde doğmuş olsaydım yine de çok severdim diye düşünüyorum. Neden mi? En başta Düsseldorf yaşayan bir şehir. Hareket gün boyu bitmiyor. İş yerleri, alışveriş merkezleri, lüks mağazalar, dünya mutfaklarından en güzel lezzetleri yiyebileceğiniz kafeler, restoranlar iç içe... Çok güzel bir olan Ren nehri Düsseldorf’un içinden tüm ihtişamı ile akarken, yiyeceğinizi-içeceğinizi alıp geçen gemilere karşı işin ve günün tüm stresini atabiliyorsunuz. Ya da canınız mağaza gezmek istiyorsa, nehri ve Altstadt’ı dik kesen yollardan birine girip alışverişinizi yapabiliyorsunuz. Her şey elinizin altında, her şey çok şık, herkes çok keyifIi... “Rüya şehir Düsseldorf” diyorum ve bu dediğimi de sürekli tekrarlıyorum. Her defasında Düsseldorf’un farklı bir güzelliği ile büyüleniyorum çünkü... Düsseldorf’ta tarihi hissedebilir, lüks mağazalardan alışveriş yapabilir, bisikletle harika bir doğanın içinde muhteşem yollarda gezebilir, tadı damağınızda kalacak lezzetleri deneyebilirsiniz. Ama Düsseldorf’ta gemi turu yapmazsanız bence çok şey kaçırırsınız. Kente bir de Ren Nehri’nden bakmanın tadına doyum olmuyor. Altstadt denilen tarihi bölümün hemen yanında Ren Nehri’ne inilen merdivenlerden birçok gemi ile tur yapabilirsiniz. Ama Wahrsteiner gibi özel iskelesi olan gemilerde daha lüks ve seçici tercihler yapabilirsiniz.  Düsseldorf’ta en keyif aldığım şeylerden biri de Sevgili patronum Necip Varol’un güzel eşi Can Hanım’la birlikte vakit geçirmek... O da benim gibi çikolata, kahve ve Alman pastaları ile kendisini ödüllendirmeyi seviyor. Onun favori mekanı olan Heinemann’da kasekuchen (Cheesecake) yemeyi çok seviyorum. Şunun güzelliğine bakar mısınız? Haksız mıyım? Galerinin haberine git »

Bir Cevap Yazın