Ölümsüzlük odası ilk kez sergilendi

Marlborough Gallery’nin 20 - 23 Eylül 2018 tarihlerinde Contemporary Istanbul’da sergileyeceği Güneştekin’in Ölümsüzlük Odası adlı enstalasyonunun ön izlemesi 13 Eylül’de Tersane İstanbul, Haliç’te yapıldı. Fettah Tamince’nin verdiği özel bir davetle gerçekleşen ön izlemeye Leyla Alaton, Zeynep Nazlı Kayı-Hacı Sabancı, Hakan Sabancı, Mustafa Taviloğlu, Ali Güreli, Siren Ertan, Levent Erden, Murat Pilevneli, Berrin Yoleri, Mithat Erdem, İnci Aksoy, Elif Dürüst, Bahar-Ozan Şer, Barış Tansever, Belçim Bilgin, Gül Gölge, Yahşi Baraz, Burcu Güneş, Yonca Ebüzziya gibi iş, sanat ve cemiyet dünyasından önemli isimler katıldı. Güneştekin’in mitoslarla beslenen düşünce dünyasının yaratıcı ve şiirsel bir görünümünü sunan Ölümsüzlük Odası Fettah Tamince ve Tersane Istanbul’un katkılarıyla hayata geçti. Göbekli Tepe’de ilk buluntulara ulaşıldığı 2004 yılında sanatçının düşünce olarak geliştirmeye başladığı enstalasyon son bir yılda aralıksız devam eden bir çalışmayla tamamlandı. Marlborough Gallery’nin Contemporary Istanbul’un açık alanında sergileyeceği Ölümsüzlük Odası’nın dış mekan koşullarına dayanıklı olmasını sağlayan özel boyaları ise Jotun Türkiye tarafından sağlandı. Güneştekin’den ölümsüzlüğün sırrı   Göbekli Tepe’deki kazılarda ortaya çıkan buluntuların gösterdiği anlam dünyası, yapısal ve biçimsel özellikleri sanatçının enstalasyonda düşüncelerini şekillendiren öğeleri oluşturuyor. Güneştekin bu buluntular üzerindeki betimleri belleğindeki mitoslarla ilişkilendirerek yorumluyor. Girift formlarla işlenmiş monolitler en çok bilinen kurucu mitoslardan bazı sahnelere işaret ediyor. Güneştekin bu sahneleri yorumluyor, monolitler üzerinde yer alan rölyeflerdeki hayvan figürlerinin ve bu figürlerin birbiriyle ilişkisinin ortaya çıkardığı anlatının Nuh’un tufan öyküsü ile örtüştüğünü düşünerek enstalasyonu tasarlıyor. Anlatının işaret ettiği, Gılgamış’ın ölümsüzlüğü bulmak için dünyanın sonuna doğru çıktığı yenilgisi kaçınılmaz olan yolculuğunda, tanrıların insanlığı yok etmek için çıkardığı tufandan kurtulmayı başararak ölümsüzlüğünü kazanan Utnapiştim ile karşılaşmasının öyküsü. 4000 yaşındaki Babil şiiri, bildiğimiz adıyla Gılgamış Destanı. Gılgamış’ın istediği ölümsüzlüğün sırrı. Şiir evrensel bir insanlık durumunu anlatıyor. Ölümsüzlük Odası Güneştekin’in evrenselliğini korumaya devam eden bu arayış temasının modern kültürler üzerindeki etkisini, derinliğini gösterme ve yorumlama biçimi. Karmaşık formların göstergelerinden biri olarak beliren monolit sütunlar üzerindeki rölyefler girift ve büyüleyici bir ikonografi sunuyor. Arkeologların antropomorfik canlılar olarak yorumladıkları bu T sütunlar, ilk insanların tanrıların imgesinden yaratıldıklarına olan inançlarını kanıtlayabilecek ilk bulgu olarak görülüyor. Güneştekin için ise bu monolitler ve monolitlerdeki rölyeflerin temsil ettiği düşünce dünyası mitoslarla derinden ilişkili. Ölümsüzlük Odası’nı düşünce olarak şekillendirmeye bu girift formlardan başlıyor. Güneştekin bu megalitik yapının bir g… Galerinin haberine git »

Bir Cevap Yazın