Murat Aygen “Başarılı olmanın sırrı; ciddi, disiplinli ve samimi olmak”

Murat Aygen’i daha yakından tanımak isteriz. Bize kendinizden bahseder misiniz?
1971 Diyarbakır doğumluyum. İstanbul’da büyüdüm. Matematik, sanat, tasarım ve spor hep vazgeçilmezlerim oldu. Aklımın sınırlarını zorlayan her şey çok ilgimi çeker. Sevgiyi ve bunu paylaşmayı çok seviyor ve önemsiyorum. Benim için hayattaki en değerli şey bilgi ve zamandır. Tüm hayatımı, daha çok bilgilenebilmek adına, iyi bir öğrenci olmak için çalışarak geçirdim. Sahip olduğum bilgiyi ise; başkalarına aktararak daha çok sahiplenmeye uğraşıyorum. Zaman ise çok rahat harcamamamız gereken, çok önemli bir kavram. Zira matematiksel olarak bölebilsen de hiç durmadan toplanan bir kavram olduğu için boşa harcamamamız gerekiyor. Mesela ben 20’li yaşlarımı hatırlayabilirim ama bir daha asla 20’li yaşlarda olamayacağım. O yüzden pişmanlık yaşamamak adına zamanın tadını çıkarmakta ve güzel değerlendirmekte fayda var. Bu anlamda pişmanlıklarım çok ondan söylüyorum. Şu an oyuncu, eğitimci ve işadamı kimliklerimle çalışma hayatı içerisinde olan bir babayım.

Oyuncu olma fikri nasıl doğdu? Çocukluk hayaliniz miydi yoksa oyunculukla yolunuz tesadüfen mi kesişti?
Çocuklukta o kadar çok hayal kuruyoruz ki en büyük hayalim neydi aslında pek hatırlamıyorum. Ama gelip oyunculukta ve tasarımda karar kıldığıma göre hayali en çok ağır basanlar bunlar olmuş demekki. Ben tesadüflere inanırım. Beni oyunculuğa iten tesadüfler zinciri, bu konuda kurduğum hayaller doğrultusunda algılarımın açık olmasından dolayı olmuş diye düşünüyorum.
Oyunculukta kısa süre içinde çok sevildiniz. Başarınızın sırrı nedir?
Çok şükür böyle şeyler duyuyorum hep. “Çok kısa süre içerisinde sevildiniz” Medyatik olma anlamında evet kısa bir süre denilebilir. Ama bu kadar kısa sürede sevilebilmek adına geçen zaman, bir onu sorun bakalım neler anlatacağım. Başarılı olmanın sırrı; ciddi, disiplinli ve samimi olmak. Birileri olmaya çalışmayan, bir kimse olma durumu. Sevgili Tarkan’ın şarkısında dediği gibi: “Başkası olma kendin ol, böyle çok daha güzelsin”
Oynadığınız karakterlere nasıl hazırlanıyorsunuz?
Oynadığım, bu pek sevgili karakterlere hazırlanma sürecim bana gelen senaryoyu okuduğum anda başlıyor. Senaryoyu okumaya başladığımda karakter karşımda vücut bulmaya başlıyorsa ve senaryo bittiğinde hala karşımda duruyorsa ve bu karşımda duran arkadaş yazar ve yönetmenin kafasındakilerle uyuşuyorsa halka tamamlanmış oluyor. Gerisi detaylara kalıyor.
Karakterleri çabuk benimseyebiliyor musunuz, role kendinizi vermeniz kolay oluyor mu?
Biraz önce de dediğim gibi karakterler hemen vücut bulurlar. Geri kalan tek şey hikayenin örgüsü içerisinde edeceğin lafların, senin vücudundan çıkmasına kalıyor. Çok zorlandığım bir şey olduğunu söyleyemeyeceğim.
Bir proje size ilk teklif edildiğinde kabul etmenizde neler etkili oluyor?
Projenin bana ilk teklif edildiği andaki sunumu çok etkili öncelikle. Sıradan bir paylaşım zaten belirli bir yere varacak bir iş gibi görünmez. Ancak bazen sunumlar çok zarif olsa da hikayede benim için sıkıntılı durumlar oluyor ve içerisinde bulunmak istemiyorum. Projenin kadrosu da tercih etmem konusunda önemli bir kriter.
m Oyunculuğa yönelik planlarınız neler? Kendinizi bu alanda nasıl geliştiriyorsunuz?
Bu sektörde uzun süreli, etkili ve akılda kalıcı işlerde bulunmak istiyorum. Ben herkesten bir şeyler öğrenirim mutlaka. İyi ya da kötü. Okur, izler ve dinlerim. Teknik bilgim olduğu için ne kadar pratik yaparsan o kadar gelişiyorsun hareket anlamında.
Oyunculuk hayatınızda neleri değiştirdi?
Medyatik olma anlamında soruyorsanız elbette sokakta tanınmamı sağladı ve bundan gayet memnunum. Onun dışında bu benim hem mesleğim hem de işim. Bambaşka karekterler oynadığım için sürekli hayatımı değiştiriyor ve geliştiriyor. Mesela şu anda Bodrum’da yaşıyorum.
Televizyonda ya da sinema perdesinde kendinizi izlediğinizde nasıl buluyorsunuz?
Kendimi izlemeyi seviyorum. Yaptığım işin çok güçlü bir iletişim kaynağı olduğunu biliyorum ve seyirciyle bu iletişimi kurmaktan çok memnunum.
Oyunculuk dışında neler yapıyorsunuz? Boş zamanlarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?
İşim olmadığı zamanlarda bazen dururum. Hiçbir şey yapmadan ve düşünmeden dururum. Çok faydalıdır herkese tavsiye ederim. Ailemle vakit geçirmeyi çok seviyorum. Müzik yapmayı, fotoğraf çekmeyi ve koleksiyonerliği severim. Bu konularda da yakınlarda insanlarla farklı paylaşımlarım olacak.
Oyunculuk yapmasanız şu anda neyle uğraşıyor olurdunuz?
Oyunculuk dışında zaten birden fazla şeyle uğraştığım için, tamamen bu şekilde kalmayı, hep tercih ediyor olacağım.
Kendinizle ilgili en sevdiğiniz özelliğiniz nedir?
Kafam sürekli bir takım projelerle meşguldür. En sevdiğim yanım bu.
Aşka bakışınız nasıl?
Aşk bir enerji iletişim şeklidir. İhtiyacın olan, sunduğun ve vazgeçemediğindir. Çok büyük iki aşkım var eşim Nihan Aslı Elmas (Aygen) ve kızım Nil Aygen.
Modayla aranız nasıl? Günlük ve özel hayatta neler tercih edersiniz?
Modayla aram fena değil. Yenilikleri takip ediyorum ve kendime yakıştırdıklarımı kullanıyorum. Yenilikçi yaratıcı olan her şeye saygım sonsuzdur. Günlük hayatımda da rahat ve her yerde pek rastlanmayan kombinler giymeyi seviyorum.
Sporla aranız nasıl? Hangi spor dalı sizin için ön plandadır?
Biz ailecek sporu severiz ve yaparız. Takip ettiğimiz workout sistemleri var. Performans, hız ve güç gerektiren sporları seviyorum.


Bir Cevap Yazın