Toplum olarak kendimizi göstermeyi, bir davette ön plana çıkarmayı sevdiğimiz tartışılmaz… Ama bazen bunun dozu kaçabiliyor. Yoğun yurt dışı programıma rağmen geçtiğimiz hafta çarşamba günü MBFWİ’da çok merak ettiğim Selma Çilek’in “Runway”ına Demet (Başeğmez) ile katıldık. Mekan seçimi ilk kez doğru olan bu organizasyonda cemiyet hayatının ünlü simaları, sanatçıları ve fenomenleri Zorlu Center’da en güzel kıyafetleri ile bol bol kendini gösteriyordu. Adım başı bir celebrity, adım başı bir fenomen…
Meslektaşlarım da bir onun, bir diğerinin arkasından koşuşturup en güzel kareyi yakalamaya çalıştılar. Buraya kadar her şey gayet normal… Asıl sorun bundan sonrasında… Deile girişlerinde sırada beklemek istemeyen bazı ünlülerin içeriye herkesten önce girebilmek için yaptıkları telefon traiğine şahit olunca kendi aramızda baya güldük. Bizim Basın VIP kartımız olmasına rağmen sırf bu koşuşturmayı izlemek için Demet ile kapının önünde oyalandık. Sonuçta Selma Çilek harika bir koleksiyon hazırlamış ve ayakta alkışlanmayı hak etmişti. Ertesi gün, hem sosyal medyada hem de gazetelerde yer alan haber, sevgilisi Hakan Sabancı’dan yeni ayrılan Aslışah Alkoçlar’dı. “Ne alaka?” demeyin, ben de anlamadım.
İşte sırf bu yüzden iki yıldır Fashion Week’lere gitmeme kararı almıştım. Dünyanın hiçbir ülkesinde, adı ‘moda gösterisi’ olan bir yerde (eğer ki hanedan soyundan gelmiyorsanız) bu kadar ön planda olamazsınız. Olmamalısınız da zaten… Moda haftasında, moda konuşulur çünkü…
Fashion Week’te gözüme takılanlar
- Sırada beklemekten sıkılıp telefonla konuşma bahanesi ile defile alanına girmeye çalışan, İstanbul’da davetlere ev sahipliği yaparak para kazanan ve bir gazetede köşe yazan hanımefendi.
- Eşi ünlü bir jön olan sosyetik kızımızın poz verdiği muhabir, “Çantanızı ön tarafınıza alıp tekrar poz verin…” dediğinde bunu yapması… (Bu arada çanta LV limited edition…) Belki de haklı göstermekte… Ama bunu bir muhabirin uyarması gerçekten enteresan.
- Defile izlemek yerine herkesin snap ya da selfie ile ben de buradayım ve önde izliyorum diye telefonu elden bırakmaması.
- Parti organizasyonları ile gündemde olan kişinin, yanındaki arkadaşı ile gıybet yaptığı kişiyi 5 dakika sonra gördüğünde canciğer olması ve birlikte selfie çekmeleri.
- Beymen’de karşılaştığımız, bir sonraki defile için ayakkabı ve kıyafet değiştiren ünlüler.
- Demet Şener’in abartılı “Yıkılmadım ayaktayım” dansı ile podyumda yaptığı gösteri.
- Nebahat Çehre’nin derin göğüs dekoltesi ile boy göstermesinin gereksizliği. Çünkü belirli bir yaştan sonra ne olursa olsun bu kadar dekolte çok tehlikeli ve abartılı olabiliyor. Mesela göğüs kadar kolay estetik yapılamayan kol altı ve boyuna ister istemez göz kayıyor. Yaşlanmayı kabul etmek lazım. Etrafta o kadar güzel kızlar varken hele riske girmeye gerek yok.
- Moda bloggerlarının bile artık pek ilgi görmediği, daha çok bir şova dönüşen MBFWİ’da bu kadar emek harcayan modacıların seneye gündeme gelmek için ne yapacağını merak etmemek elde değil.
- Herkesin bu yıl moda olan diz üstü süet çizmeleri sıcak bir sonbahar günü giyip Zorlu’da turlaması. (Bizim kısa kollu bluz ile terlediğimizi hatırlatmak isterim.)