Meyve veren ağacı taşlamanın kime faydası var?

Bu hafta Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak ile gayet keyifli bir röportaj yaptım. İçeride bu röportajın detaylarını okuyacaksınız zaten…
Mesut Sancak, Folkart’ın Incity projesi dahil, 13 projeyi daha bir arada yürüttüklerini söyledi. Tam 13 proje… Bu inanılmaz bir şey değil mi sizce de? Eylül ayı itibariyle çalışan sayısı 4 bine ulaşacakmış… İstihdama bakın.
Her zaman söylüyorum; kenti için, ülkesi için bir şeyler üreten insanı takdir ediyorum ben, herkesin de etmesi gerektiğini düşünüyorum. Mesut Sancak da bu takdiri hakeden insanlardan biri bence. İzmir’e yaptığı birbirinden güzel ve büyük yatırımlar, bir yığın insanın (özellikle çocukların) yüreğine dokunan yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleri, ücretsiz eğitimleri ile sanata verdiği katkılar tartışılmaz harika işler.
Geçtiğimiz günlerde bir basın organının manşetine taşıdığı ‘doğa katlediliyor, deniz dolduruluyor vs… ‘ haberleri hakkında da uzun uzun konuştuk Mesut Sancak ile. Bana üzüntülerini dile getirdi: “Bizim ülkemizde meyve veren her ağaç taşlanır. Bu durum, bizim de başımıza geliyor. Bazen yalan haberlerle, birileri bizi karalamaya çalışıyor. Biz Çeşme Ardıç’ta, projemizin tam ortasında yer alan bir ağacı kesmemek için, üstüne para harcayarak projeyi değiştirmiş çevreci bir kurumuz. Yani çevreyi böylesine çok seviyoruz ve sayıyoruz. Bu konuda çok hassasız. Bizi karalamak isteyenler, bu örnekleri görmezlikten gelerek, bir de yüzleri kızarmadan yalan yazıyorlar. Ama moralimizi bozmuyoruz. Tam aksine hiçbir kuruluşa ve kişiye mahcup olmamak için, tüm detaylarda en mükemmelin peşinde koşuyoruz” dedi. Konu bu kadar hassas olunca ben de haftasonu bizzat gidip söz edilen ardıç ağacını ve proje alanını görüntüledim.
Dönüşte yol boyu düşündüm de keşke o haberi yapanlar da iyice araştırsalardı, inceleselerdi proje yerini. O zaman böyle yanlış bir haber yapmamış olurlardı. Çünkü gördüm ki tüm projenin seyrini tek bir ağaç değiştirmiş. Herkes bunu kendi gözleriyle görebilir…
Mesut Sancak, konuşmamızın bir yerinde denizin başka bir müteahhit tarafından doldurulduğunu söyledi. O zaman inşaat durdurulmuş. “Yapılan suçlamaların tam aksine biz şimdi yapılanı kurtarmaya çalışıyoruz” diyor.
Sancak’a hakkını vermek lazım. Adım attığı çöl toprağını vahaya çeviren Folkart, İzmir’de nereye yatırım yaparsa o alanlar inanılmaz değer kazanıyor. Bayraklı’daki Folkart Towers, gecekondu bölgesi denilen yeri bir anda prestij bölgesine dönüştürmedi mi?
Bayraklı’da yatırım hızlanmadı mı?
Orası daha yaşanılır ve şık bir yer haline gelmedi mi?
Şahit oluyoruz; yıllardır inşaat sektörünün ileri gelen isimlerinin aklına gelmeyen projeleri düşünüyor Sancak… Bir İzmirli’den daha çok İzmirli olan, İzmir’in her türlü sanatsal, çevresel ve sosyal etkinliklerinde gönüllü olarak yer alan destek veren Folkart Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Sancak’a destek olmamız lazım.
Şu anda dışarıdan gelip İzmir’e yatırım yapan, yapmak isteyen bu kadar inşaat firması varsa ve bu girişime cesaret ediyorsa bunun nedeni Folkart’ın gerçekleştirdiği projeler ile bu sektörün önünü açmasıdır. Çünkü her yeni yapılan inşaat projesi istihdam, kente gelir ve katkıdır.

Dip Not: Ben bu yazıyı bir gazeteci olarak değil, bir İzmir sevdalısı olarak ve bir iş adamına olan sevgi ve saygımdan dolayı yazıyorum. Biraz elinsaf diyorum, mevye veren ağacı taşlamanın bir anlamı yok çünkü…

unnamed


Bir Cevap Yazın