MEDİKAL ESTETİK HEKİMİ DR. OSMAN BAŞ: “GELECEKTE MEDİKAL ESTETİK DAHA FAZLA HAYATIN İÇİNDE OLACAK”

Yazdan yeni çıktık. Yenilenmenin ve canlanmanın şimdi tam zamanı. Biz de Diva’ya bu hafta, çalışmalarını yeni merkezinde hizmet vermeye başlayan Özel Mayasante Polikliniği’nde sürdüren Dr. Osman Baş’ı konuk ettik. Dr. Baş; medikal estetik, dolgu, botoks hakkında merak ettiğimiz birçok soruya yanıt verdi.

Sizi tanıyabilir miyiz?

1962 İzmir doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimimi İzmir’de tamam-ladıktan sonra 1985 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden me-zun oldum. 2010 yılına kadar İzmir Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalıştım. Aynı dönemde özel kliniğimde de hizmet verdim. 2004 yılında Sağlık Bakanlığı onaylı Medikal Estetik Uygulama Sertifika Programı’nı ve Hipnoz Uygulama Sertifika Programı’nı tamamladım ve bu tarihten itibaren kendime ait Özel Mayasante Polikliniği’nde medikal estetik hekimliği görevini sürdürmekteyim. Yurtiçinde ve yurtdışında çok sayıda eğitim, workshop ve kongrelere katıldım. 2017’den itibaren dinamik ip askı, ameliyatsız yüz germe uygulamasıyla bilinen firmasının uluslararası eğitimcisiyim. Ülkemizde akıllı dolgu olarak da bilinen dolguların ulusal eğitim doktorluğunu yürütmekteyim. Hali hazırda, Medikal Estetik Hekimleri Derneği kurucu üyesi ve yönetim kurulu üyeliği görevini de sürdürmekteyim.

01-DSC_0900

Mayasante Kliniği’nin yolculuğundan da bahseder misiniz?

Mayasante isminin yolculuğu 2004 yılında başladı. Bu tarihten önce 4 yıllık bir muayenehane sürecimiz vardı. Bir akşam arkadaşlarımızla otururken bir şeyler yapma fikri doğdu aklımızda ve Mayasante ismi gelişti. Mayasante; İzmir dışında, aynı çatı, amaç ve vizyonla bir de Ankara’da faaliyet gösteriyor. Ancak bir ticari birliktelik söz konusu değil, marka birlikteliği demek daha doğru olacaktır.

DSC_0857logo  “Estetik nereden geldi, nereye gidiyor?” diye sormak istiyorum… Daha önce gün-demimizde olmayan botoks kavramı, şimdi çok güncel bir hal aldı. Ne düşünüyorsunuz?

Medikal estetik bilimi, 2000’li yıllarda, botoksun estetik sektöründe kullanılmaya başlaması ile gündeme geldi, ya da tercih edilmeye başlandı diyebilirim. Çünkü cerrahi uygulamalar oldukça zahmetlidir ve her zaman beklenen sonuçları vereme-yebilir. Botoksa bir süre sonra “öğle arası estetiği” adı verildi. Kısa zamanda, küçük dokunuşlarla, kimsenin fark edemeyeceği, ağrısız, hayattan koparmayan bir işlem ol-duğu görüldü. O dönemde gündemde olan dolgu işlemleri botoksu takip etti. Birbirine kombine ettiğimiz işlemler öyle bir hal aldı ki, talepler çığ gibi büyüdü ve sektör gelişti. Daha sonra lazer ve mezoterapi devreye girdi, böylece pek çok teknik gelişti ardı ardına… Ameliyatsız estetik her yıl kat be kat büyürken, cerrahi rekonstrüktif aşamaya geçmeye başladı. Artık cerrahiden fayda görecek hasta oraya yöneldi. Ben şöyle tanımlıyorum; doğduğumuzda bir leylek bizi getiriyor. Bebek olarak düşmeye başlıyor, düşüş ivme kazanıyor, bir şeyler kaybetmeye başlıyoruz. Gerek çevresel gerekse genetik faktörlerin de etkisiyle yıpranma sürecine giriyoruz. Ancak 20’li yaşlara kadar yıpranmayı farketmiyoruz. Çünkü beden çok güzel çalışıyor, yıprananı yerine hızlıca koyuyor. Sigara, yetersiz ya da yanlış beslenme, stres gibi etkenler negatif balans oluşturuyor. Bu yıpranma sürecini söylediğim gibi 20’li yaşlarda tolare ediyoruz ama 30’a gelince bazı sıkıntılar ortaya çıkmaya başlıyor. İşte medikal estetik, 20’li yaşlardan sonra 30’lu yaşlarda paraşütün ipini çekmektir. Böylece düşüş yavaşlıyor ve yaş almak zevkli hale geliyor.

DSC_0896Sizler de o paraşütün ipini güvenle açan kişilersiniz demek doğru bir benzetme olur mu?

Elbette… Hastalarımıza 30’lu yaşlarda paraşüt açmak istiyoruz. 50’li yaşlara gelince görüyoruz ki yapanla yaptırmayan aynı ol-muyor. Ne zaman bu paraşütü açarsanız keyifle yaşlanırsınız. Bana sorarsanız gelecekte medikal estetik her zaman hayatın içinde olacak, küçük dokunuşlar halinde devam edecek. Aslında buna koruyucu hekimlik demek doğru olur. Böylece medikal estetik hekimleri olarak görevimizi yapmış oluruz.

Medikal estetik yaş ilerledikçe de faydalı oluyor mu?

Şöyle söylemek isterim; insan bedeninde yaklaşık 4 kilo kolajen vardır, yüzde 70’i deride bulunur. Doğduğumuzdan beri yap yık faaliyetleri sürüyor, her yıl yüzde 1 açık veriyoruz. Çünkü yerine koyamıyoruz artık… 30-40 yaşlarında eksilen kolajenin yerine konması için ayrı mücadele gerekir, 50 yaş üstü için ayrı çaba gerekir. Kısaca söylemem gerekirse, yaş ilerledikçe çözüm cerrahi estetiğe daha yakındır. Biz 32 hasta grubuyla çalıştık. Hasta gruplarını böldük. Bir bölümüne dolgu, bir bölümüne dolgu ve ip askı yaptık. 45 yaş altı hastada ihtiyaca göre sonuçların çok daha iyi olduğunu tespit ettik.

DSC_0983
Mayasante Polikliniği’nin başarısının arkasında uzman ve profesyonel bir ekibin çalışmaları yatıyor…

Size gelen hasta ile ilk olarak ne konuşuyorsunuz?

Hastamız için ilk olarak ne yapabiliriz bunları söylüyoruz. Birlikte bir tedavi planı çıkarıyoruz. Hasta uyabildiği oranda işlem gerçekleştiriyoruz. Hastaya kendinde rahatsız olduğu şeyi soruyorum öncelikle… Neden rahatsız öğrenmek istiyorum. Bir anlamda hasta-nın önceliklerini anlamaya çalışıyorum. Bazen bize göre öncelik olan farklı olabiliyor ve hasta mükemmel sonuçtan bile mutlu olmuyor. Bir hekim olarak bizim önceliğimizin mantığını hastaya anlatmak lazım. Ortak bir karar vermek ve uygulamaya gitmek gerek.

DSC_0952

Organik dolgu hakkında bilgi verir misiniz?

Hyaluronik asit dolgulardaki küçük moleküller ve kısa zincirler da-yanıklı değildir. Biz bunların kalıcılığını isteriz vücutta. Küçük zincirler teknolo-jiyle birbirine bağlanır. Çapraz bağlarla bağ-lanmış moleküller 3 boyutludur, kalıcılığını mukavemetini belirler. Organik bağlar tam bir kimyasal bağ değildir. Su ve moleküler yapısı dolgunun işlevi sone erdiğinde ortadan kalkar, biz de bunlara organik dolgu deriz.

Akıllı dolgu nedir?

İpin sıvı halidir aslında. Kollajeni uyarır. Kendi dokunuz kendinize lifting etkisi yapar en iyisi ve acısız yöntem budur. Cilt kalitesini artırır, laktik asit barındığı için peeling sitemini çalıştırır. Neden akıllı dolgu diye soracak olursanız, çünkü akıllı ilaçlar pek çok hastalığın tedavisinde gündemimizde yer alıyor ve giderek gelişi-yorlar. Medikal estetik uygulamalar da bu gelişimin dışında kalamıyorlar. Akıllı dolgu sistemleri vücutta hacim oluşturak lifting açısından etkileyecekleri doku ile hücreleri tanımaktadırlar ve bunları etkileyerek etkili olurlar. Bu nedenle akıllı akıllı dolgu ismiyle adlandırılırlar.

20-30 YAŞ ARASINDA YAPILABİLECEK KORUYUCU UYGULAMALAR NELER?

Bu yaşlarda cildi dış etkenlerden mutlaka korumalı… Cilt, güneş ve ultraviyoleye karşı kalınlaşıyor. Yaz bitimlerinde cilt mutlaka bakımdan geçmeli. Cilt kalınlaşmasını, küçük lekeleri, hasarları, kuruluğu gidermek için basit nemlendirici mezoterapiler, kimyasal peelingler yapılabilir. Ancak abartmadan ve gerekli miktarlarda uygulanmalı… Ayrıca dermokozmetik bir ürünle desteklenmeli, nem ihtiyacı varsa giderilmeli. Güneş koruyucudan vazgeçmemeli…

30-40 YAŞ ARASI OKUYUCULARIMIZ İÇİN ÖNERİLERİNİZ NELER?

Bakımlar, peelingler, mezoteripler yine devam tabii… Küçük enjeksiyonlar, mimikler, yerleşecek kırışıklıkları önlemek için botoks yapılabilir. Anatomik özelliklerine göre zayıf bir dudak varsa dudak takviyesi, yüz ovaliyle ilgili küçük bir dolgu, diş problemi nedeniyle masseter botoksu, çene gerideyse hafif bir dolgu yapılabilir. 40 yaş üzeri için hastanın yüzü için de aynı şekilde uygulamalar devam edebilir… Korunarak gelen hasta cildi için yaptıklarımıza devam etmek istiyoruz. Burada dolgu ve ip askılama ön plana çıkıyor. Peelligler, lazerli cilt gençleş-tirme ve ne gerekiyorsa yapılabilir…

50 YAŞ VE ÜZERİ HASTALAR İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ?

50 yaş ve üzeri için ise bazı durum-larda cerrahi operasyon gerekebiliyor. Ayrıca hastayı inceleyip uygun olan tüm tedavileri gerçekleştiriyoruz.

YİNE ALSANCAK’TA HİZMETE GİREN YENİ YERİNİZ İÇİN NELER SÖYLERSİNİZ?

Endüstri Ürünler Tasarımcısı olan oğlum Egemen ve aslında matematik öğretmeni olan eşim Yeşim ile yaklaşık 5 yıldır birlikte çalışıyoruz. Onların kliniğe dahil olmasıyla ben de vaktimi ve enerjimi çok daha fazla hastalarıma verir oldum. Yeni merkezimizin tüm detayları oğlum Egemen’in elinden çıktı ve biz dahil tüm ziyaretçilerimizin büyük beğenisini topladı…

IMG_9578

Pek çok kişi lazer epilasyonu tercih ediyor, bu konuda neler söylersiniz? Sağlığa zararı var mı?

Öncelikle şunu söylemek istiyorum; her kıl tipi her lazerden etkilenmez. Lazer uygula-maları yaparken cilt tipini, tüy derinliğini, kalınlığını mutlaka dikkate almak gerekir. Tek bir dalga boyunu atan ışığa lazer denir. Lazer ışınlarının gideceği hedef ve derinlik bellidir. Bir yan etkisi yoktur. Hedef olarak suyu gören, melanini gören ve oksihemoglobini gören lazerler vardır… Suyu gören lazerlerle siğil alımı, benlerin temizlenmesi ve cerrahi kesiler gerçekleşir. Epilasyonlarda ise melanini hedef alan lazerler kullanılır. Oksihemoglobini gören lazerlerle damar ve varis tedavisi yaparız. Genital estetik amacıyla kullanılan lazerler de vardır, bu lazerlerle idrar kaçırma, genital kuruluk, sarkma ve gevşeme gibi problemlerin tedavisi gerçekleştirilir.

Yazdan çıktık. Şimdi güzelleşmenin tam mevsimi diyebilir miyiz?

Elbette. Göz altı morluk tedavisi için, mezoterapi, kimyasal uygulamalar, cilt gençleştirici lazer ve peeling uygulamaları ve leke tedavilerinin tam zamanı şimdi. Biz İzmir’de nisan ayına kadar kimyasal peeling yapıyoruz.

Bir uzman olarak yüzüne baktığınız herkeste sorun görüyor musunuz? Her sorun düzeltilmeli mi?

Hayır, böyle bir şey yok… Özellikle burun için söyleyebilirim bunu. Her şeye dokunulmamalı diye düşünüyorum. Yüzün kendine göre simetrisi ve asimetrisi var. Sizi tanıyanlar böyle biliyor. “Her insana yapılacak bir şey var mıdır” diye soracak olursanız, evet koruyucu anlamda herkese yapılacak bir şey vardır.

5 sene sonrasında sektörü nasıl görüyorsunuz?

Hedefe yönelik akıllı tedavi yöntemleri ve kök hücre tedavileri artacak. En büyük kök hücre depolarımız yağ dokumuzdur. Bunlar çoğaltılabilecek, elde edilecek kendi kök hücrelerimiz gelişecek. İleride saç dökülmesinin biteceğine inanıyorum. Belki saç folkülünden üretilmiş aşılar çıkacak. Bu sektör hızlı büyüyen bir sektör. Ancak bunun yanı sıra kontrolsüzlüğü de beraberinde getiriyor. Hekim olmayanlar işlem yapıyor ve çok kötü sonuçlar doğuyor. Sonuçta bedenine bir şey yaptırıyorsunuz. Hasta aynı hassasiyeti burada da gösterme-li. tavsiyem şu; hekim olmayan, merdiven altı yerlerde işlem yaptırmayın. Hekimlik ve estetik bir dilim dalı, bunu göz ardı etmeyin.

EĞİTİMLER İÇİN YURT DIŞINA SIK SIK GİTTİĞİNİZİ BİLİYORUZ…

2016 yılında Roma ve Camerino Üniversitesi ile medikal estetik tedaviler alanında master programına başladık ve 2018 yılında tamamladık. Ancak Cameron Üni-versitesi ile çalışmalarımız devam ediyor. Ayda 5-6 gün İtalya’ya gidiyorum. Oradaki meslektaşlarımızla çalışma ortamımız oluyor, bilgi paylaşımı yapıyoruz, dünyaya açılmış oluyoruz. Aynı şekilde Tiflis’e gidiyorum. Orada da dünya çapında ip askı sitemleri ile ilgili bir uluslararası bir organizasyonda eğitim veriyorum, aynı zamanda akıllı dolgu eğitimcisiyim.

IMG_9579

İletişim;

Adres: Dr. Mustafa Enver Bey Cd. No:31/A, 35220 Konak/İzmir

Tel: 0232 700 0 7770 – (551) 387 00 97

Mail: alsancak@mayasanteizmir.com


Bir Cevap Yazın