“Kadın Varsa İmkansız Yoktur”

Türk Tuborg A.Ş’nin “ %100 Gönüllüyüz ” kapsamında desteklediği gazeteci, yazar Tuluhan Tekelioğlu’nun “Yapabilirsin” belgeselinin Türkiye genelindeki gösterimlerini ve belgeselde yer alan öncü kadınlarla yapılan söyleşileri içeren “Kadın Varsa İmkansız Yoktur” adlı sosyal sorumluluk projesi  kadınları girişimci, sanatçı, sporcu, yönetici, iş sahibi, bilim insanı olma konusunda yüreklendirmeyi amaçlıyor. “Sen de Yapabilirsin” diyerek hayallerinin peşinden giden kadınların sayısını arttırmayı hedefleyen “Kadın Varsa İmkansız Yoktur” adlı sosyal sorumluluk projesi kapsamında 2019 yılı boyunca farklı şehirde buluşmalar gerçekleşecek. Türk Tuborg A.Ş. CEO’su Damla Birol ve Gazeteci – Yazar Tuluhan Tekelioğlu ile röportaj gerçekleştirdik.

Türkiye genelinde kadınlara ilham vermek amacıyla Türk Tuborg A.Ş.’nin “%100 Gönüllüyüz” kapsamında desteklediği Tuluhan Tekelioğlu’nun “Yapabilirsin” adlı belgeseli İzmirli kadınlarla buluştu. Bize bu işbirliğinden ve çalışmaların detaylarından bahseder misiniz?

Damla Birol: Sevgili Tuluhan Tekelioğlu’nun “Yapabilirsin”  belgeselini izlediğimizde hepimiz çok etkilendik.  Çok daha fazla kadının bu belgeseli izleyerek ilham almasını istedik ve “Kadın Varsa İmkansız Yoktur” diyerek Türk Tuborg A.Ş. olarak ülkemizin yaşam kalitesini arttırmak, paylaşmak, ilham vermek ve ihtiyaç duyanlara fark yaratan bir destek sağlamak için %100 Gönüllüyüz kapsamında bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. Kadınları girişimci, sanatçı, sporcu, yönetici, iş sahibi, bilim insanı kısacası ne olmayı arzu ediyorlarsa onu olmaları konusunda yüreklendirmeyi, “Kadın Varsa İmkansız Yoktur” diyerek hayallerinin peşinden giden kadınların sayısını arttırmayı amaçlayan projemizin ilk gösterimini Aralık ayında Kars’ta, ikinci gösterimini ise 9 Mart’ta İzmir’de yaptık.  Projemiz, 2019 yılı boyunca Türkiye’nin  farklı şehirlerinde devam edecek. Bu çalışmalarımızla Türkiye genelinde farklı şehirlerde yüzlerce kadına ulaşmayı hedefliyoruz.

 İlk günden itibaren belgesele ve projeye ilgi nasıl oldu?

Damla Birol: Projemize ilgi ve katılım çok yüksek. Belgeselde yer alarak hepimize ilham veren 9 özel kadına ve buluşmalarımıza katılarak kendine fırsat tanıyan tüm kadınlara buradan teşekkür ederiz.

 Türkiye’deki kadınların iş ve sosyal yaşamdaki bulundukları orana bakılarak neler söyleyebilirsiniz? Kadınlar her şeyi ‘yapabileceklerini’ bildikleri halde önlerine çıkan nedenlerden ötürü sistemde yer alamıyorlar mı, yoksa cesaretleri kırılıyor mu?

Damla Birol:  Kadınların başarıya giden yolları pek çok engelle dolu ve istihdama katılımda dahi oranımız hala %34ler civarında. Ev, aile ve işteki sorumluluklardan başlayıp çevreden gelen baskı ve önyargılar da eklendiğinde gitgide sarpa saran bir durum söz konusu olsa da biz Türk Tuborg olarak kadınların birbirine inanmaları, destek olmaları ve cesaretle devam etmeleri durumunda bu zorlukların bertaraf edilebileceğine ve aşılacağına kuvvetle inanıyoruz. Zaten bu sebeple projemizin adını da “Kadın varsa imkansız yoktur” olarak seçtik.

Nuran Özyılmaz_Damla Birol_Tuluhan Tekelioğlu_ Gülsüm Kav_1

 Tuluhan Hanım belgeselde yer alan 9 kadın kimdir. Onları tanıyabilir miyiz?

Tuluhan Tekelioğlu: Kaderin değiştirilebilir olduğuna inanan, dayatılan her şeyden ve korkulardan özgürleşmiş, kendiyle ve dünyayla barışık dokuz kadının hikâyesi yer alıyor, YAPABİLİRSİN belgeselimizde. Türkiye’nin ilk kadın F16 Pilotu Berna Şen, Kars’in ilk kadın girişimicisi Nuran Özyılmaz, köyünü dünyaya tanıtmak için duvarları boyayan çiftçi Nuran Erden,  9 çocuklu bir ailenin en büyük kızı,  avukat Altın Mimir,  Nazmiye Muslu Muratlı, milli halterci. Gülsüm Kav, doktor ve Tıp Etiği Uzmanı. Aslı Elif Tanuğur, gıda mühendisi. Ece Apaydın, müzik öğretmeni ve Ümmiye Koçak, Mersin’in Arslanköy’ünden çıkmış, ilkokul mezunu bir oyun yazarı ve yönetmeni.

Tuluhan Hanım, gazetecilikten belgeselciliğe geçişiniz nasıl oldu? Gazetecilik ve televizyonculuk maceranızı bize özetler misiniz?

Tuluhan Tekelioğlu: Zamanın ruhu diyelim.. Vicdan temelli gazeteciliği seçtiğim için, bu zamanın ruhunda gerçek gazetecilik yapmak mümkün olmayınca, en sevdiğim ve 2010 yılında adım attığım belgeselcilik yolunda ilerlemeye karar verdim.  Beni en mutlu eden şey, üretmek, yaratmak, edindiğim tecrübeleri profesyonel konuşmalarla her yaştan, sosyal çevreden insanla paylaşmak. Neredeyse 24 yıl oldu gazetecilikte. Bunun yarısı yazılı basın, geri kalan kısmı televizyon yayıncılığı ile geçti. Son 4 yıldır belgeselcilik yolunda ilerliyorum. Aynı tatmini alıyorum belgeselde. Tarihe tanıklık etmek, tarihe not düşmek başka bir keyif. Leyla Umar, “Ölene kadar gazeteciyim” derdi. Ben de kendimi öyle hissediyorum. Şu an gazeteciliği başka bir mecrada, belgeselcilikte yapıyorum. Ama gazetecilik bir yaşam biçimi, bir tutkudur. Ruhuna, vicdanına, bedenine işlemiş bir tutku. Mecralar değişse de, ömür boyu gazeteciyim ve aynı zamanda sosyal girişimciyim. Sosyal girişimcilik, dünyada da yeni bir tanım. Beni sosyal girişimci yapan zamanın ruhuna teşekkür ederim. İçimdeki gücü fark etmemi sağladı. Özümde saklı olan cesareti ortaya çıkarmama katkısı büyük. Cesaret aynen korku gibi bulaşıcı bir gen. Ben cesareti seçtim. ‘YAPABİLİRSİN’in özünde cesaret var. Bu yüzden kelebek etkisiyle bulaşıyor.

“Umut veren bir belgeseli ancak kadınlardan yola çıkarak yapabilirdim” demişsiniz. Kadınlar sizce ne ifade ediyor? Kadınlar cesaretin ve umudun simgesi mi?

Tuluhan Tekelioğlu: “Yapabilirsin” kitabı Cemal Süreya’nın şu sözüyle başlıyor. “Dünyadaki en güçlü insanlar kimlerdir diye sorsalar, kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiş kadınlardır, derdim.”  Ben de buna yürekten inanıyorum. Ne yazık ki kadın gücünün farkında değil. Umudu ve cesareti dışarda arıyor. Bize aslında her şeyi söyleyen özümüz. Ama başkalarının ne dediğine o kadar ihtiyaç duyuyoruz ki kendi özümüzden uzaklaşıyoruz. Gerçekte kim olduğumuzu anlamadan hayat geçiyor. Artık silkinelim. En derinlerimizde sakladığımız özümüzü keşfettiğimizde, mucize denen şey gerçek oluyor. Yeter ki inanalım ve adım atalım istedim. “Kadın varsa imkânsız yoktur” dedim kitabın kapağında. Ama önce buna kadınların kendilerinin inanması lazım. Her savaşçı kadın, aslında bir diğerini doğuruyor. İçimizde bizi doğuran insanın cesaret geni saklı. Onu fark ettiğimizde ve o ilk adımı attığımızda, fark etmeden en yakınımızdakilere, kızımıza, oğlumuza, çevremize bulaştırmaya başlıyoruz. Kitabımızı, cesaret gösteren kadınlara ithaf ettim.

Tuluhan Hanım, kız kardeşliğin gücüne inanan bir insansınız. Kadınlar el ele verdiğinde başaramayacakları bir şey yok değil mi?

Tuluhan Tekelioğlu: Yeter ki, kadınlar önce kendilerine güvensinler. Hiç sevmediğim bir değim var; Kadın kadının kurdudur! Tüm kadınlar birbirimize destek olarak bu anlayışı yerle bir etmeliyiz. “Kadın kadının gücüdür.” Buna yürekten inanıyorum. Belgeselimiz de bunu söylüyor.  Cesareti ve dayanışmayı kelebek etkisiyle yayıyoruz, belgeselimizle. Türk Tuborg’a teşekkür ederim bunun için…

 % 100 Gönüllüyüz projeleri kapsamında bugüne kadar ne gibi çalışmalar gerçekleştirdiniz?

Damla Birol: Türk Tuborg olarak topluma karşı sorumluluk hissediyor ve bu konudaki duyarlılığımızı çeşitli gönüllülük çalışmaları ile göstermeyi tercih ediyoruz. Sadece şirket çalışanlarımızın katılımı ve katkılarıyla faaliyet gösteren “ %100 Gönüllüyüz” platformunu da 4 yıl önce bu amaçla oluşturduk. 100 %  Yaşam Kalitesini arttırma hedefiyle çıktığımız bu yolda;  bireyleri daha bilinçlendirerek, farkındalık yaratmak, paylaşmak, ilham vermek ve bunu sürdürülebilir ve fark yaratan bir destek sağlayarak ihtiyacı duyanlara ulaştırabilmek en büyük arzumuz. İşte bu kapsamda son 4 yıldır %100 Gönüllüyüz ekiplerimizle birçok projede yer alıyoruz. Mesela “İyiliğin mesafesi yok” dediğimiz bir proje ile ülkemizin ihtiyacı olan bölgelerine ulaşarak okul tadilatları çalışmaları gerçekleştirdik. Büyüklerimizi unutmayıp pek çok huzurevi ziyareti yaptık ve onlarla birlikte çok keyifli vakit geçirdik. Organ Bağışı etkinliğimizde yine sevgili Tuluhan Tekelioğlu’nun “Yeni Hayat” belgeselini hep birlikte izleyip, organ bağışı konusuna bir de bağış bekleyenlerin ve organ nakli doktorlarının gözünden bakmaya çalıştık. Yeniden Biz-Sen Koş Kadınlar İşe Dönsün! Projesine destek vermek için “İyilik Peşinde Koştuk” ve adımlarıyla kadınların işe dönmesine destek olan çalışma arkadaşlarımızın oluşturdukları profillerden onlar adına bağışta bulunduk. Wings For Life Vakfı’nın gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projesine destek vererek “Koşamayanlar İçin Koşuyoruz” dedik ve 6 kıta 33 ülkede birçok katılımcı ile aynı anda biz de omurilik felçlileri için koştuk. Çalışanlarımızın desteği ile Soma’ya kitap ve oyuncak götürdük. Bir Dilek Tut Derneği ile kurduğumuz işbirliğiyle 3 hayal gerçekleştirdik. Down Sendromlu Çocuklar Derneği için çalışanlarımızın desteği ile 128 özel eğitim seti sağladık. Bir ev alıp bu evi atölye olarak kullanmayı hedefleyen Yırcalı girişimci kadınlarımızla birlikte gerçekleştirdiğimiz kermeste, emekleriyle hazırladıkları sabun ve mumları alarak bu hedefe ulaşmalarına destek olduk. Ve son olarak da , yine Tuluhan Tekelioğlu’nun “Yapabilirsin”  adlı özel belgeselini “Kadın Varsa İmkansız Yoktur” projemiz kapsamında daha çok kadına ulaştırmak için yola çıktık.

“Kadın Varsa İmkansız Yoktur” projesi kapsamında ne gibi çalışmalar olacak sizden bilgi alabilir miyiz?

Damla Birol: “Yapabilirsin” belgeselinin Türkiye kapsamında daha çok kadına ulaşmasını sağlamak, “Kadın Varsa İmkansız Yoktur” diyerek onları yüreklendirmek ve hayatına sahip çıkan kadınların sayısının artmasına destek olmak en büyük hedefimiz. Bu amaçla başta belgeselde yer alan 9 harika kadının yaşadıkları iller olmak üzere Türkiye’nin farklı kesimlerine giderek “Yapabilirsin” film gösterimi ve söyleşiler organize ediyoruz. Bu proje ile 2019 yılı içinde Türkiye genelinde farklı şehirlerde binlerce kadına ulaşmayı hedefliyoruz.


Bir Cevap Yazın