ZEYNEP YILMAZ
“Hayatımın en mutlu ve en huzurlu dönemindeyim”
Özel sayımız için Sevgili Zeynep Yılmaz’dan söyleşi sözü alıp, Bodrum Cennet Koyu’nda yer alan Mandarin Oriental’daki evine konuk olduk. Çok eğlenceli, samimi, doğal biri Zeynep Hanım. Yıllardır tanıdığımız bir arkadaşımızla kahve içer gibi sorularımızı sorduk, yanıtlarını içtenlikle aldık. Onu yakından tanımak, markası hakkında bilgi almak ve “Zeynep Yılmaz kim?” sorumuza yanıt bulmak için yaptığımız bu sohbeti siz okurlarımız ile de paylaşmak istedik…
Kendinizi okuyucularımız için anlatır mısınız? Zeynep Yılmaz nasıl biri?
İşine ve çocuklarına aşık, hayatının ikinci baharını yaşayan, sağlına ve sahip olduklarına hep şükretmesini bilen, arkadaşlarıyla gezmeyi, eğlenmeyi seven, içindeki çocuk ruhunu hala kaybetmeyen çok şanslı bir kadınım.
Sizi tasarıma çeken ne oldu, ne zamandır tasarımla iç içesiniz?
Çocuk yaşlardan beri tasarım aşığıyım. Farklı, sıra dışı, ezber bozan her şey ilgimi çeker. Ailemde mimar ve mühendis çok olduğu için mimarlıkla iç içe büyüdüm. İşletme mezunu olmama rağmen kendi mimarlık şirketimi 10 sene önce Ulus’ta açtım. Benim ve ekibimin tasarladığı yerlerde insanların mutlu ve rahat yaşamalarını görmek beni işimde daha fazla motive ediyor.
Thanx Mimarlık markasının kurulma sürecini anlatır mısınız? Oldukça özel ürünlerin ve tasarımların yer aldığı bu özel markadan bahsedebilir misiniz?
Mimarlık ve iç dekorasyonda inşaat işleri ne kadar teknik ve zahmetli süreçler olsa da aksesuar olmadan yapılan her bina, her ev, her oda çıplak kalır. Aslında bu işin en eksik yanı aksesuar tamamlama sürecidir. Dolayısıyla ThanxCo olarak tasarım objeler ve mobilyalar ithal ettiğimiz bir marka yarattık. Onun devamı da “dekorazon.com” internet sitesi olarak geldi.
Takip ediyorum o siteyi. Gerçekten zevkli tasarımlar var. Peki, üzerinde en fazla çalışmayı sevdiğiniz ürünler hangileri?
Daha çok mobilyalar üzerinde çalışmayı seviyoruz. Bir prodüksiyon şirketine betacam kasetlerden bir koltuk ve küvetten bir sedir tasarladık. Oldukça ilgi çekiciydi.
Gerçekten ilginçmiş. Kullanıcı olarak kimlere hitap ediyorsunuz?
Herkese diyebilirim. Okullar, restoranlar, hastaneler, sanat atölyeleri… Ayrıca yeni evli çiftler, bebek odaları, bekar evleri, örnek villa ve dairelere kadar imzamızı attık.
Kişiye özel tasarımlar yapıyor musunuz?
Her müşteride kişiye özel çalışıyoruz zaten. Müşterimize zevki, yaşamı ve değerlerine göre alternatifler sunuyoruz. Tasarlanan her mekan kişiye özel.
Ürünlerinizin bulunabildiği satış noktaları nerelerdir?
ThanxCo Showroom’u, Muz Mimarlık ile çalıştığı için şimdilik dekorazon.com, Harvey Nichols Home ve MVoice’da satılıyor. Ama ileride tekrar açma planlarımız var.
Tasarımlarınızı oluşturma ve imal etme aşamasında, ortalama bir ürün için yaklaşık ne kadar zaman harcıyorsunuz?
Eğer tasarlanan bir mobilya ise en az 3 hafta sürüyor. Tasarlandıktan sonra imalatı en kolay süreç.
Tasarımlarınızı oluştururken nelerden etkileniyorsunuz? Tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Az önce de söylediğim gibi tasarımlarımız sıra dışı ve ezber bozan farklı ürünler. Ama rahatlık da çok önemli. Tasarım bir koltuğu ofiste rahat kullandırabiliyoruz, ancak bir evde konfor daha ön planda oluyor. Mekanlarda farklılık yaratmak adına duvarlara önem veriyoruz.
Mesela, Vodafone Park yönetici ofislerindeki 8 metre uzunluğundaki duvarlara 3 boyutlu çok farklı bir uygulama yaptık. Çok da keyifli bir çalışma oldu.
İşine ve çocuklarına aşık, hayatının ikinci baharını yaşayan, sağlına ve sahip olduklarına şükretmesini bilen, arkadaşlarıyla gezmeyi, eğlenmeyi seven, içindeki çocuk ruhunu hala kaybetmeyen çok şanslı bir kadınım. Anne olunca empati yapmayı, sabırlı olmayı, her şeyi hemen kestirip atmamayı öğreniyorsunuz.
Hayatımın en mutlu ve en huzurlu dönemindeyim. Huzurun ne demek olduğunu tam anlamıyla keşfettim. Bazen yaşadıklarınız; hayatın altının, üstünden daha güzel olduğunu öğretiyor.
Hayata geçirmeyi düşündüğünüz yeni projeleriniz neler?
Londra’da ve İstanbul’daki üçüncü havaalanlarına iki restoran projesi var. Miami’de bir inşaattan teklif geldi, fakat açıkçası şu an cesaret edemedim o kadar uzaklara gitmeye.
Yaptığınız işlerde farkınızı ortaya koyuyor ve tercih ediliyorsunuz. Başarınızı neye borçlusunuz?
Başarım müşterilerimle iyi ilişki kurmak, titiz ve zevkli çalışmak bence. Ayrıca alışılagelmiş projelerin içinde değilim. Ama fazla uçuk kaçık da değil ama farklı işlere imza atmaya çalışıyorum.
Formunuzu nasıl koruyorsunuz?
Her şeyi yerim ama akşam yemeklerine dikkat ederim. Evimizde sürekli misafir ağırladığımız için sofralar ve ziyafet eksik olmaz. Dolayısıyla rejim yapmak zordur bu evde. Ama biraz kilo aldım mı hemen diyete giriyorum. Dengede tutmaya çalışıyorsam haftada 3 gün spor yaparım. Zumba dersine başladım. Düzenli masaj yaptırırım. Hareketli bir anneyim. Evde kızlarla her akşam dans ediyoruz mesela…
Benim ve ekibimin tasarladığı yerlerde insanların mutlu ve rahat yaşamalarını görmek beni işimde daha fazla motive ediyor.
Bir gününüz nasıl geçiyor?
Gözümü açar açmaz kızlar okula gidince ben de spora gidiyorum. Bebek sahilde sabah yürüyüşü yapıyorum. Eve dönüp, giyinip ofise geçiyorum. Toplantı, iş-güç derken akşam olur. Sosyal hayatım da oldukça aktif. Yorucu olsa da bir o kadar eğlenceli… Dostlarımla vakit geçirmeyi seviyorum.
-Bize evinizi açtığınız için ve mükemmel ev sahipliğiniz için çok teşekkür ederiz.
-Ben teşekkür ederim. Benim için de güzel bir sohbet oldu. Başarılarınızın devamını diliyorum. Ve tabii Diva’nın da 15. yıl dönümünü kutluyorum.