Tarzı, müziği, sahne şovları ve enerjisiyle şarkıları liste rekorları kıran, klasikleşen, ilgiyle izlenen ve dinlenen küçük-büyük herkesin sevgilisi Hande Yener, yakın zaman önce eğlence dünyasında önemli bir durak olacak Neo By Hande Yener Beach’i Çeşme’de hayata geçirdi. 14. yıl özel sayımıza konuk olan güzel şarkıcı, sorularımızı içtenlikle yanıtladı…
• Okuyucularımız sizi seviyor ve yakından tanıyor. Yine de sizi kendi ağzınızdan dinleyebilir miyiz?
İstanbul’da doğdum. Bir ablam var. Şarkıcı olmak isteyen bir çocuk oldum her zaman. Her tür oyuncağı mikrofon haline getiren, ayna karşısında prova yapan, sokakta oynamaktan sıkılan, bazen ablasına ablalık yapan ama asla muzur olmayan bir çocuktum…
Sanırım ben büyümeyi bekliyordum sahneye çıkmak için… Ama enerjimi büyüyünce kullanacağımı biliyordum o yüzden de çocukken çok hareketli değildim. Sessiz, sakin bir çocuktum. Ergenlik dönemiyle birlikte kimse beni tutamadı. Evden kaçıp bir evlilik yaptım. Sonra bir çocuğum oldu. Evliliğimden kaçıp bir albüm yaptım. (Gülüşmeler) 2000 yılında da herkes benimle tanışmış oldu. Böyle de Türk filmi tadında bir hayatım var.
• Müzik süreciniz nasıl başladı?
Bu benim tercih ettiğim bir meslek değildi, mesleğin ben seçti. Çocukluktan beri bunun farkındaydım. Şarkı söylemem gerektiğinin, dünyaya bunun için geldiğimin farkındaydım. Enerjim, sesim, şarkılara olan düşkünlüğüm ile başka hiç bir şeye konsantre olamadım desem yeri. Ailem, müzik eğitimim ile ilgili bir yönlendirme yapmadı ne yazık ki. Müziğe olan tutkum nedeniyle ben kendi içimde hayaller kuruyordum. Belki, ünlü birine vokal yaparım falan diye düşünüyordum. O dönem Sezen Aksu; Levent Yüksel’i, Aşkın Nur Yengi’yi, Sertap Erener’i çıkarmıştı. Bu isimler Sezen’in vokalistiydi. O dönem Sezen Aksu’nun gençlere olan bu desteği çok ilgimi çekti. Sezen Aksu’ya ulaşıp “Size vokal yapsam nasıl olur?” demek istiyordum. Ailem de destekliyor ve “Seni geri çevirmez” diyorlardı. Düşündüm taşındım başvurmaya karara verdim ama yola nasıl çıkacağımı, ilk adımı nasıl atacağımı bilmiyordum. Ulaşmak çok zordu o dönmede, internethayatlarımızda yoktu…
Hem para kazanmak hem de hayallerime ulaşmak için bir mağazada tezgahtar olarak çalışıyordum. Tam o sırada bana çok lüks, ünlü markaların olduğu bir mağazadan teklif geldi. Kabul ettim. Bunu kabul etmemin sebebi de bir ihtimal Sezen Aksu’nun o mağazaya alışverişe gelme düşüncesiydi. O gelmedi ama beni ona ulaştıracak bir melek, Hülya Avşar geldi. Onu, ülkemizin en güzel kadınını her zaman sevgiyle anıyorum. Mağazada benimle çok ilgilendi. Hem kıyafet deniyor, hem de bana şarkı söyletiyordu… Benimle çok ilgilendi. “Ben Sezen Aksu’yu ararım” dedi. Kendisi mağazadan çıktıktan bir dakika sonra aramış. İşte o andan sonra ben uçtum, kanatladım… Bana o kanatları Hülya Avşar taktı. Sonra randevu aldım Sezen Aksu’dan, görüşmeye gittim. Asistanı ve vokalisti olarak işe başladım. 2 sene Sezen Aksu’nun yanında eğitim aldım.
• Hangi şarkıydı Hülya Avşar’a söylediğiniz? Eminim hatırlıyorsunuzdur…
“Yalnızlık senfonisi”
• Sizi kimler etkiledi müzik anlamında?
Michael Jackson, Quinsi Johns, Metallica, Bon Jovi gibi müzik grupları o dönemin devleriydi. Bu yıldızların yüksek enerjileri ve şovları beni çok heyecanlandırıyordu. Şarkı söylemek başka, sahneye çıkıp insanları çıldırtmak başka bir şey. Ben elimden geldiğince o konserlere gitmeye başladım. Mesela Madonna konserine gittiğimde, o enerjiden gözlerimden yaşlar akıyordu adeta. Üç gün üst üste gittim o konsere. Dedim ki “Hande, sen de bu iş için yaratıldın, sen de buna benzer şeyler yapmak istiyorsun…” Ben de bu ülkede pek çok gence örnek olduğumu düşünüyorum, bana bakıp bir şeyi çok isterse yapabileceklerini görsünler. Herkes birine ilham olabilir. Dönüp baktığımda Ajda Pekkan gibi yıldızlar da büyük işler yaptı. Onların şarkılarını repertuarıma alıp barlarda şarkı söylemeye başladım. Ortak duyguları seslendirmek istedim. İnsanların neye ihtiyacı var müzikal anlamda, bunları gözlemledim ve harmanladım. “Yalanın Batsın” albümünü çıkardım ve bomba etkisi yarattı. Genelde popçu kadınların ilk albümü pek tutulmuyordu, ben bu görüşü yok ettim, çünkü yükselen bir grafik çizdim.
• Bunu neye borçlusunuz?
Tanrıma borçluyum. Çünkü tanrı bana sadece ses verebilirdi. Belki sese, kulağa ve zekaya sahip olurdum ama enerjim olmazdı. Ben de hepsi var. Benim içimde fırtınalar kopuyor. O enerjiyi herkese geçirmeliyim. Sanırım ben bunun için doğmuşum. Buna çok inanıyorum.Asla normal bir genç kız olmadım. Sıradan hayallerim yoktu. İlk kapıyı aralamak için çok bekledim, bu süreç çok zordu. Hala daha bütün kapılardan geçtiğini sanıyorsun oysa başka kapılar çıkıyor karşına. Bunun sonu yok. Hala başladığım yerdeyim aynı heyecan ve aynı heves var içimde… Daha büyük planlarım var şimdi, evrene yayılmak gibi…
• Ailede müzikle ilgilenen var mı?
Yoktu maalesef, benim için öyle bir kapı hiç olmadı. Olsaydı yolum daha kısa olurdu…
• Oğlunuzla aynı sahneyi paylaşıyorsunuz. Nasıl oldu?
O futbola düşkündü ve amatör takımlardaydı. Ancak bir sakatlık geçirdi ve futbola küstü. Evde müzik setiyle ilgilenmeye başladı. DJ bir arkadaşından eğitim aldı. İnsanları eğlendirebildiğini keşfetti. Çok fazla müzik dinledi. ardından birlikte çalışmaya başladık.
• Şarkıları seçerken sizin için ne önemli?
Benim için şarkının gerçekliği çok önemli. Yaşanmışlığı yoksa söylemek gelmiyor içimden. Benim için güzel şarkı olması yeterli değil, bağımlılık yaratmalı… Mizahı olan şarkıları söylemeyi seviyorum. Eğlendirmek, pozitif enerji vermek, şarkılarımı dinleyenle arkadaş olabilmek istiyorum.
• Müthiş bir enerjiniz var… Bunu nasıl başarıyorsunuz?
O enerjiyi ben de içimde her zaman hissediyorum. Büyük bir enerjim var ve bunu paylaşmaya çalışıyorum. Her yerde bu enerjiyi yaymayı seviyorum. Çok yorgun olduğum zamanlar hariç enerjim her zaman çok yüksektir…
• Marjinallik ve disiplin hakkında neler söyleyeceksiniz?
Sahnede marjinalim evet ve oldukça disiplinliyim… Başka türlü 17 yılda, 14 albüm yapamazdım. Tabii kendime de dikkat ediyorum. Beslenmeme ve uykuma zaman ayırıyorum. Çok yoğun provalar yapıyoruz, yeni yeni besteler buluyorum, her zaman yeni şeyler peşindeyim. Şöyle söyleyebilirim aslında; bir okyanusun içindeyim ve orada bir hazine var. Ben hayramlarıma hepsini sunuyorum.
• Bundan sonrada hayatınızın odak noktası müzik mi olacak?
Benim için aile ve mutluluk çok önemli. Bunlar olmasaydı enerji ve güç bulamazdım kendimde. Nişanlım var. Her şey yolunda gidiyor… 17 yıllık kariyerim boyunca “Herkesin hayatında bir yerim oldu” diye düşünüyorum.
• Her albümde bambaşka bir Hande görüyoruz. Tarzınızı şarkılarınıza göre mi belirliyorsunuz?
Şarkılar çıkınca görüntü de ortaya çıkıyor. Giyim tarzımı, müzik belirliyor. Her şeyi denemeye çalışıyorum. Her defasında farklı bir Hande görsünler istiyorum çünkü…
“Vadesi doldu” demesinler. Buna ‘sevgililik ilişkisi’ gibi bakıyorum ve taze tutmaya çalışıyorum.
• Muhteşem bir seyirci kitleniz var…
İlk sahneye çıktığımdan beri nasıl başladıysam öyle gidiyor. O zaman da her yaştan, her kafadan dinleyicim vardı, hala böyle devam ediyor. Müziğime çok önem veriyorum. Yıllar sonra da dinlenebilecek şarkılar söylemek istiyorum. Bir önceki albümüm hiç bir zaman rafa kalkmadı. Eski şarkılarım hala radyoda çok fazla çalıyor ve bir çoğu klasikleşti…
• Bu ilgi size kendinizi nasıl hissettiriyor?
Ölümsüz hisssettiriyor.
• Parça seçimini nasıl yapıyorsunuz?
Ben şarkıya aşık oluyorum. Bir süre içimde çalıyor. Tekrar tekrar dinliyorum. Etkilenmediysem bir daha dinlemek istemiyorum.
Müzisyen arkadaşlarım ses aralığımı biliyorlar, bir sonraki cümleyi tahmin etmemeliyim. Şarkının nakarat yükseltmeli insanları. Ve tabii günümüz dilinden uzaklaşmak istemiyorum.
• Biraz da Neo by Hande Yener Beach’ten konuşalım… Sizi Çeşme’de görmek bizim için büyük mutluluk…
Çok teşekkür ederim. Ben de inanılmaz mutluyum. Neo by Hande Yener Beach’i insanlarla buluşma noktası olarak tasarladık. Haftasonları Happy Hour yapıyoruz. Hafta içi de burada oluyorum. Çeşitli su sporları yapıyoruz. Misafirlerim ziyaret ediyor zaman zamanve tüm zamanımı burada geçiriyorum. Konserlerden çıkıp doğrudan buraya geliyorum. Ben olmadığım zaman da çok başarılı DJ’lerimiz var. Hep birlikte keyifli vakit geçirelim istedik. Bu amaçla yola çıktık. Şimdilik her şey yolunda gidiyor.
• İzmirlileri nasıl buldunuz?
İzmir’de olmaktan çok mutluyuz. İzmirliler şarkıcıdan anlıyor ve herkesi içlerine kolay kolay sindirmiyorlar. İstanbul bu konuda daha farklı…
• Kısa zaman önce yayınlanan yeni albümüzden bahseder misiniz?
Geçen yıl Hepsi Hit Vol: 1 isimli albümü çıkardık. O albümden 4 hit çıktı. Ardından Hepsi Vol: 2 yi hazırlıyordum. Birbirleriyle yarışsın istedim. Bayram öncesi çıktı yeni albüm, bayram şekeri olsun dedim.8 tane Mert Ekren şarkısı var. 2 tane Mete Özgencil, bir de Zeki Güner’in şarkısı var. Bu saydıklarımalanıda çok başarılı isimler. Bu sektörde bazıları müziğe yön veriyor bazılar ise onları taklit ediyor. Ben bu anlamda yön verenlerle çalıştım. Albümde en büyük emek onların. Daha şimdiden Hepsi Hit Vol: 2 şimdiden listeleri alt üst etmeye başladı. Bu hafta klip çekiyoruz.
Bizimle olduğunuz için çok teşekkürler…
Ben teşekkür ederim. 14 yıl büyük emek demek. Büyük bir zaman ve enerji harcadığınıza eminim. Çok sevilen derginizle nice yıllarımızı karşılıkla kutlamayı diliyorum…