Erbakan Malkoç Röportaj

KTS_7194

DizaynVip_ Erbakan MalkoçDizaynVip’in yolculuğu nasıl başladı anlatır mısınız? Bu serüveni sizin ağzınızdan dinlemek isteriz…
Benim bugünlere gelmem hiç kolay olmadı. Türkiye’nin gerçek anlamdaki sayılı girişimcilik öykülerinden birine sahibim dersem, sanırım çok da iddialı konuşmuş sayılmam. Hep en iyiyi ve yeniyi üretmenin hayali içerisinde çalışmalarımı geliştirirken bir gün ustam, “Ya bu tamirhanede kalır, bizim gibi işini yaparsın ya da gider kendi hayallerini gerçekleştireceğin bir işyeri açarsın” dedi. İşte bu cümle, benim milat noktam oldu. Zaten uzun süredir de kendi atölyemi kurmanın hayalini kuruyordum ve 1992 yılında İstanbul Avcılar’da 20 metrekarelik bir atölye açtım. Türkiye’de otomobil dönüşüm sektörünü ortaya çıkardım. Bana “Senin ne farkın var diğerlerinden?” diye sorduklarında onlara şu cevabı veriyorum: ‘Benim diğer insanlardan farkım gerçekten farklı hayaller kurabilmem’. Hayallerimi gerçekleştirebilme inancım çok yüksek. Bu yola çıktığım zaman herkes “Hayal kuruyorsun. Yapamazsın” gibi olumsuz yaklaşımlarla karşıma çıktı. Ama ben kimsenin etkisinde kalmadım ve çok çalıştım. Şu anda ise 10 bin metrekarelik bir alan üzerindeki fabrikamız ve 100’ün üzerinde profesyonel kadromuzla, sektörün öncüsü bir dünya markası konumundayız. Şimdi bu başarımı üniversiteli gençlere aktarıyorum. 2015 yılı içerisinde Türkiye’deki 50 üniversitede, yaklaşık 40 bin üniversite öğrencisine girişimcilik öykümü anlattım. Bu yıl içerisinde de Türkiye’nin her köşesindeki üniversite öğrencilerinin hayatlarına dokunmaya devam ediyorum. Bunun dışında ülkemizden, Avrupa’dan ve ABD’den en saygın ödüllerle taçlandırılıyorum. En son Almanya’nın saygın dergisi Der Spiegel’e “Lüks markalarda aradığını bulamayan Erbakan Malkoç’a gitsin” başlığıyla haber oldum. Kısacası başarı gerçekten kolay kazanılmıyor ama çok çalışarak, gerçekçi hayaller kurarak ve asla vazgeçmeyerek başarılarınızla ülkenizin gururu olabilirsiniz. İşte benim en büyük mutluluğum da budur.
DizaynVip ne gibi hizmetler veriyor?
DizaynVip, arabayı A’dan Z’ye dönüştüren bir şirkettir. Bizim için her şey kaliteyle başlar. Üretimin ilk aşamasından teslim anına dek kullandığımız tüm malzemelerde, işçilikte ve bakış açımızda kalite olmazsa olmazımızdır. DizaynVip, en üst düzey kalite ve profesyonellikle bir tasarıma dair hayal edilen ne varsa gerçeğe dönüştürüyor. Araçlarımızın kontrolü ise dünyanın her yerinden cep telefonu, tablet cihazlar tarafından ve hatta sesli komutla sağlanabiliyor. Benim şöyle bir sözüm vardır: “Vatanı olmayan dünyaya sığamaz, vatana sahip çıkmak da lala olmaz.” Eğer ülkemize sahip çıkmak istiyorsak, o zaman üretmeli, ürettiklerimize değer katmalı, kattığımız değerle mutlu olmalı ve mutlu edebilmeli, ülkeye döviz girdisini sağlayabilmeli ve ülkemizin ismini dünya arenalarında duyurabilmeliyiz. DizaynVip olarak işte biz bunu yapıyoruz. Zaten bunları yapamıyorsanız, insanlar işin standartlarını belirliyor ve siz sadece uygulayıcı oluyorsunuz. İnsanlar otomobil üretiyor, siz kullanıcı oluyorsunuz. İnsanlar telefon üretiyor, siz kullanan oluyorsunuz. Yani kanunu onlar koyuyor, siz uygulayan oluyorsunuz. Ülkemizde kanun koyacak insanlara ihtiyaç var. DizaynVip olarak kendi sektörümüzde kanunları artık biz koyuyoruz.

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?
Dünyanın dört bir yanında DizaynVip araçlarına rastlayabilirsiniz. Bugün Çin’de de, ABD’de de, Rusya’da da varız.

Peki, Türkiye’de özel tasarım araçlara ilgi nasıl?
Yaptığımız işi, özel tasarım olarak basite indirgememek gerekiyor. Biz tasarımdan da öte otomobilleri içinden, dışına kadar dönüştürüyoruz ve baktığınız zaman tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de dönüştürdüğümüz otomobillere özel bir ilgi var. Gün geçtikçe kapımızı çalan kişilerin sayısı arttı. Ancak biz el yapımı özelliğimizi koruduğumuz için DizaynVip’ten araç alacaklar aylar öncesinden sıraya giriyorlar. Müşteri portföyümüze baktığınız zaman ise sanatçılar, futbolcular, bürokratlar, iş insanları gibi geniş bir kitle ortaya çıkıyor.
_CEN4502
Misyonunuzu ve vizyonunuzu nasıl tanımlarsınız?
Misyonumuzu bir cümleyle şu şekilde tanımlayabilirim: Hayatınıza heyecan katmasını istediğiniz her şeyi en ileri teknolojilerle ve en etkileyici çizgilerle aracınızın iç ve dış tasarımında bir araya getirmektir. Vizyonumuz ise; ihtiyaçlar ve istekler çerçevesinde, geleceğin araç tasarımlarını asla eskimeyecek, modası geçmeyecek şekilde müşterilerimize sunmaktır.

Bir araç sevdalısı olarak, Türkiye’de araç tasarımının geleceğini nasıl buluyorsunuz?
1992 yılında Türkiye’de otomobil dönüşüm sektörünü ortaya çıkarttık ve çok yoğun el işçiliğiyle dünya standartlarının da üzerinde otomobiller dönüştürmeye başladık. Her yeni gelişen teknolojiyi tasarımlarımıza entegre ederek dünyanın en saygın irmalarından biri haline geldik. Dünyada inansal güçleri çok iyi durumda olan önemli irmalar var. Finansal güçleri çok iyi olan irmalar, bu işi adetsel bazda daha hızlı üretim olarak ele alıyorlar. Yani ayda 10 araba üretiyorlarsa, bunu 50’ye, 100’e çıkarmanın hesaplarını yapıyorlar. Ürettikleri el yapımı otomobilleri daha hızlı üretebilmek üzerinde duruyorlar. Biz de aynısını şu anda şirketimizde uyguluyoruz. Yani el yapımı özelliğimizi bozmadan daha hızlı daha fazla otomobil dönüştürmeye çalışıyoruz. Ancak ülkemizde bizim gibi iş yapmaya çalışan çok fazla merdivenaltı firma var. Bu yüzden de tam bir sektör haline gelemedik. İsterim ki ülkemizi yurt dışında sadece ben değil, diğer firmalar da temsil etsin. Türkiye’nin de bu sektörde var olduğunu hep birlikte gösterebilelim.

Araç tasarımında öncelikleriniz neler? Tasarımlarınızı neye göre yapıyorsunuz?
Bizim için her şeyin ötesinde insan vardır. Eğer bir firma yapmış olduğu işe sadece ticari yönden bakarsa dünya standartlarında başarıyı asla elde edemez. Ama siz odak noktanıza insanı, onun hayallerini, beklentilerini koyarsanız hem en iyiyi ortaya çıkarır hem de gerçekten “kişiye özel” tasarımlara imza atarsınız. Ticaret işin en kolay kısmıdır. En zor kısım nedir biliyor musunuz? Karşınızdaki insanı iyi tahlil etmek ve onunla en doğru şekilde iletişim kurmak. Yılların getirdiği tecrübe ve profesyonellik ile artık müşterilerimizin nasıl bir beklentisi olduğunu, ne tür bir tasarımın onları mutlu edeceğini bakışlarından dahi anlayabiliyoruz. Biz bir aracı tasarlamakla yetinmiyoruz, o aracı aklınıza gelebilecek her şekilde gerçeğe dönüştürüyoruz. Örneğin; bir otobüsü bir saraya dönüştürebiliyoruz. Ya da panelvan bir aracı, masasından televizyonuna, buzdolabından oyun konsoluna kadar ois konforuna veya ev rahatlığına kavuşturabiliyoruz. Kısacası aracın motorundan iç dizaynına kadar müdahale etmediğimiz tek bir noktası bile kalmıyor. Tasarımlarımızda, müşterilerimizin otomobillerinde kendilerini her saniye ayrıcalıklı hissetmelerini sağlıyoruz.

KTS_7194

Geleceğe yönelik projeleriniz neler? Sizi ne gibi çalışmaların içinde göreceğiz?
2015 yılı içerisinde ilk kez 15. Autoshow Fuarı’nda sergilediğimiz “V-Diamond”, dünyanın sesle kontrol edilebilen ilk otomobili olduğu için büyük ses getirdi. Şu anda çok önemli bir proje üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Bir aksilik çıkmazsa yıl içerisinde sizinle sohbet edebilen bir otomobili hayata geçireceğiz. Yani siz otomobilinize bindiğiniz zaman otomobiliniz size, “Buyurun efendim. Hoş geldiniz. Otomobilinizin klimasının derecesini kaça ayarlayım?” gibi cümleler kurabilecek.

Tasarımlarınızda özgünlük nasıl bir yer tutuyor, özel çizgileriniz var mı?
Tasarım anlayışımız, benzersiz ve zamansız olmaktır. Her işimizde daha önce yapılmamışı yapıyoruz. Otomobilleri zamandan ve mekandan bağımsız olarak dönüştürüyoruz. Böylece özel olana sahip olma lüksünüzü garanti altına alıyoruz. Karda yürüyüp iz bırakmak başka, izi takip etmek başka bir şey. Ben hiçbir zam

an izi takip etmedim. Tasarladığım her şey tamamen bana ait. Ama feyz alma noktasında yaradana bakarım. Doğayı takip ederim. Bir şeyi taklit etmeden asla sonuç alamazsın. Taklidi birebir yapmak hırsızlık, taklitten feyz almak ise zanaattır. İnsan uçağı nasıl icat etti? Kuşu görmeden uçağı icat edebilir miydi? Bence hayır. Dünyada mucitlik yapan insanların taklit yeteneği gelişmiştir. Bunu gördüğüm zaman da dünyada yapılan işleri takip etmeden durabilir miyim? Bütün markalara bakarım ne yapmış diye. Müşteri olsam bu arabada kendi isteklerim doğrultusunda ne olmasını isterim diye düşünüp eksikleri tespit ederim. “Bu otomobile bunları uygulayacağım” derim. Bugün dünyada uygulamaları rağbet gören 7-8 tasarımcı var. Dünyadaki tasarımcılar birbirini takip eder. Tasarladığım her şey orijinal ve bana ait.

Araç tasarımlarında kişilerin beklentileri neler? Sanıyoruz ki bu konuda ilginç deneyimleriniz olmuştur…
Eğer müşteri bizim standart olarak dönüştürdüğümüz araç modellerinden birini istemiyorsa, o zaman burada müşterinin istekleri ön plana çıkıyor. Bu nedenle de müşteriyi iyi tanımamız gerekiyor. Müşteriyi iyi tanıyabilmek için de onunla mümkün olduğunca vakit geçirmeye çabalıyoruz. Böylece müşterinin ne istediğini, ne beklediğini ve ne hayal ettiğini daha iyi anlayabildiğimiz için müşteriye araç dönüşümünde en mükemmeli sunabiliyoruz. Arabanın rengine, tasarımına, aksesuarına hiçbir şeyine karışmayıp direkt işi bize bırakan müşterilerimiz de olabiliyor. Bugüne kadar dünyanın en önemli insanlarıyla çalıştık ve şimdiye kadar hiçbir müşterimizden, “Ben bu tarz bir araç istememiştim” diyeniyle karşılaşmadık.


Bir Cevap Yazın