Özgür Ekmekçioğlu “Zorlanmak benim lügatımda yok, hayat felsefem durmaksızın çalışmak”

Ekmas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ekmekçioğlu “zorlanmak benim lügatımda yok, hayat felsefem durmaksızın çalışmak”

Her ayrıntısı düşünülerek hazırlanmış, ayrıcalıklı bir yaşam alanı sunan Ekmas Yapı hayata geçirdiği projelerle başarı grafiğini her geçen gün yükseltiyor. İnşaat sektöründeki faaliyetlerinin yanı sıra, sanayi, otomotiv ve spor alanında gerçekleştirdiği çalışmalarla tanıdığımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için büyük mücadeleler vermiş Altay’ın başkanlığını yapmanın kendisi için çok büyük bir onur olduğunu söyleyen Ekmas Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ekmekçioğlu ile keyifli bir röportaj yaptık…

Deyim yerindeyse bir koltukta pek çok karpuz taşıyan, farklı iş kollarında görev alan ve spor sevdalısı biri olarak tanıyoruz Özgür Ekmekçioğlu’nu… Sizi bir de kendi ağzınızdan dinleyelim, bize hikayenizi anlatır mısınız?

1989 İzmir doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi burada tamamladıktan sonra lisans eğitimim için İstanbul’a gittim ancak İzmir ile bağımı hiç koparmadım. Periyodik olarak gelip işleri takip ettim, aile ve sosyal çevreme zaman ayırdım. Akabinde her İzmir sevdalısı gibi şehrime geri döndüm. Ailecek 30 yıldır sanayi işi ile uğraşıyoruz. Bölgesel hatta ulusal odaklı değil, uluslararası arenada hizmet veren, sektörün öncü kuruluşu yangın güvenlik sistemleri ve yangın söndürme sistemleri alanında A Yangın Güvenlik Sistemleri San. Tic. A.Ş. olarak faaliyetlerimize devam ediyoruz. Yangın güvenlik sistemleri üzerine A’dan Z’ye üretim yapan, AR-GE çalışmaları ile Türkiye ve yurtdışındaki endüstriyel tesis, enerji merkezleri, konut, ofis, eğitim kurumları, ulaşım, hastane, askeri tesisler, AVM’ler ve otellerin proje ve uygulamalarını gerçekleştiriyoruz. Bu sektörde Türkiye’nin en kapsamlı yangın söndürme ve güvenlik ekipmanları üreten tek firmasıyız.

30 yıllık ticari tecrübemiz ışığında radikal adımlar atıp, motivasyonumuzu, disiplinimizi ve enerjimizi yeni sektörlere yönlendirdik. 7 senedir inşaat sektörünün içindeyiz. Öncesinde gayrimenkul yatırım işleri yapıyorduk, üretim kanalında daha çok sanayi tesis alanları yaptık, son dönemde ise konut projelerine odaklandık ve büyük titizlikle hazırladığımız projeler ortaya çıkardık. Şu an en prestijli projemiz olan Ekmas Mavişehir bu özverili çalışmanın ürünüdür.

02-DSC_3493

Tüm bu iş yoğunluğunun içerisinde belki de nefes aldığım alanlardan biri olarak tanımlayacağım yer kuşkusuz Altay’dır. Altyapısında basketbol oynadığım bir kulüptü Altay. Çocukluğumdan beri camianın içindeyim. 3 sene önce kulüp başkanlığına geldim. Kulübü devraldığımızda Altay 3.Ligdeydi. 2 sene üst üste şampiyon olup 1.Lige yükseldik. Bu hizmeti yaparken hem bir Altaylı olarak hem de iyi bir İzmirli olarak görevimi yerine getirdim. Dolayısıyla bu güzel ailenin içinde yer almanın ve Büyük Altay’ı hak ettiği hedefe yönlendirmenin gururunu yaşıyorum.

Sizi Ekmas Yapı yönetim Kurulu Başkanı olarak da biliyoruz. Ekmas serüvenini sizden dinleyebilir miyiz?

Bahsettiğim gibi sanayicilikten gelen bir kültürümüz var. Sanayicilik demek uzun yıllar aynı yerde bulunmak demek. Kalıcılık verdiğin sözün arkasında durabilmeyi gerektirir. Verdiğimiz her sözü tutmanın güveni ve haklı gururuyla, üretimdeki hassasiyetimiz ve mükemmeliyetçiliğimizi birleştirdik. Her ne üretiyorsak, sanki yalnızca kendimiz kullanacakmışız gibi detayları önemseyerek ürettik. Özetle, üretimi için onay verdiğim her ürün, her proje benim imzamdır. Bu anlayışla çalıştık ve sektörel kalıcılığa ulaştık. Bugün inşaat projelerimizi bu kültür ışığında hayata geçiriyoruz.

Ekmas Mavişehir projesi; temelden itibaren tek bloktan oluşan ama birbirine bağlı 11,14 ve 17 katlı 3 ayrı blok şeklinde tasarlanmış bir yapı. Ekmas Mavişehir projesini kendi evimizmiş gibi her ayrıntısını düşünerek oluşturduk. Burada yaşayacak kişilere vadettiğimiz gibi ayrıcalıklı bir yaşam alanı sunmak için elimizden gelenin en iyisini yaptık. Birinci sınıf işçilik ve malzemeler ile konforu ve huzuru bir arada bulabileceğiniz her ihtiyaca cevap veren bir yaşam alanı kurguladık.

Ekmas Yapi Yönetim Kurulu Başkanı olarak, detay olarak bahsettiğim süreçlerin tamamında aktif olarak sahadaydım. İnşaat sektöründe farklı iş kollarında varlık gösteriyoruz ancak konutta ilk projemiz olduğundan amatör ruhun avantajlarını kullandık. Söylediğiniz gibi buna serüven diyeceksek oldukça heyecanlı ve umut vadeden bir serüven olarak devam ediyor.

Ekmas İzmir’de hayata geçirdiği projelerin ardından farklı şehirlerde projelere devam edecek mi ?

Evet hayata geçirmeye hazırlandığımız farklı projelerimiz var. Çiğli, Mavişehir, Manisa, Urla, Torbalı gibi gelişmekte olan bölgelere yatırım yapmaktayız. Markamıza değer katacak ve inandığımız çalışmalara imzamızı atıyoruz.

İzmir’de inşaat alanında önemli bir faktör olan Ekmas Yapı için hem de İzmir ve Türkiye için inşaat sektörünün durumunu değerlendirir misiniz?

İzmir son yıllarda iç ve dış olmak üzere en çok göç alan şehirlerin başında geliyor. Bu durum da beraberinde yapılaşmayı getiriyor haliyle, İnşaat şirketlerinin de gözdesi halinde. Ekmas Yapı olarak biz de bu manzarayı gördük ve İzmir’in en değerli lokasyonlarından birinde projemizi hayata geçirdik. İzmirliler için tanıdık ve güven veren yüzümüzle pazarda yerimizi aldık. Aldığımız karşılıktan memnunuz, daha iyisini yapmaya yönelik motivasyonumuz beslendi.

05-21

2018’in özellikle son çeyreğinde ülke genelinde İnşaat sektörü yaratılan konjonktürden etkilendi, sert bir düşüş yaşandı. Döviz kurlarındaki hareketlilik domino etkisi yarattı. Hammadde ve malzeme fiyatlarının yüksekliği, mevcut ekonomik dalgalanmadan etkilenen yatırımcıların karar süreçlerinin uzaması, faiz artışları gibi etkenler sebebiyle piyasada yavaşlama oldu. İnşaat şirketleri projeleri askıya aldı, devam eden projeler duraklatıldı. Ancak Ekmas, sektöre iyi veya kötü tüm ihtimalleri göz önüne alarak dahil oldu. Bu projeye başlarken, satarken yatırımcılarımıza bir söz verdik. O yüzden çalışmalarımız bu dönemde bile hız kesmeden devam etti. Beyan ettiğimiz tarihte konutları teslim edeceğiz.

2019’dan hem şehrim hem de ülkem adına ümitliyim. Bu dalgalanmadan gereken dersleri ülkece almış olduğumuza inanıyorum. Büyüme odaklı sürdürülebilir bir ekonomi için kaynakların verimli alanlara yönlendirilmesi gerektiği gerçeğini hepimiz biliyoruz. Sanayi işi ile uğraşan ve sanayi alanında ülkeye büyük katkısı olan bir aileden geldiğim için rahatlıkla söyleyebilirim ki; sanayi sektörüne yapılan yatırımlar ile dış ticarete konu olan ürünler üreterek dış pazarda varlık göstermeliyiz. Buradan sağlanacak kazançla 2019 ve sonrası için inşaat ve tüm sektörler hakkında olumlu senaryolar düşünebiliriz.

İşin içinde biri olarak İzmirlilerin konut tercihi hakkında neler söylersiniz?

İzmirliler özgür ruhlu insanlar. Bağımsız yaşam alanlarından vazgeçmek onlar için oldukça zor. Ancak özgür alan isteği konutla kısıtlı değil. Eleştirilse de dikey yapılanma insanlara daha özgür bir yaşam sunuyor. Çevreci bir model olduğunu düşünüyorum, daha büyük yeşil alanlar yaratmak için, günümüz İzmir şartlarında doğru yöntem. İzmirliler de yavaş yavaş bu gerçeğin farkına vardı ve kendine ait yaşam alanı olan sitelere yönelim başladı. Ekmas Mavişehir özelinde konuşacak olursak yatırımcılarımızın % 90 inin İzmirli olduğunu söyleyebilirim.

İzmir’in köklü spor kulüplerinden Altay’ın başkanısınız. Spor ve futbol sevdanız ne zaman başladı?

Altay’ın önce taraftarı sonra başkanıyım. Altay, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu için büyük mücadeleler vermiş, asırlık tarihi olan köklü bir kulüp. Ben de bu camianın içinde büyüdüm. Başkanlıktan önce de Altay yönetimine destek oluyordum, ancak daha sonra seçimle bu kudretli görevi bana layık gördüler. Beklentilerin büyük olduğu bir makam olduğunu biliyorum, bu yönde kararlı, azimli ve sonuç odaklı ilerliyoruz. 105.yılımızda artık güçlü, heybetli bir Altay’dan söz edebiliriz mesela. Sevdam Altay Spor Kulübünün amatör basketbol takımında böyle başladı, başkan olmanın coşkusuyla devam ediyor.

03-_SALON_2

Spor kulüpleri, ülkelerin en önemli kültür elçileridir ve toplumsal değerlere aracılık eden, ayna olan oluşumlardır. Büyük Altay da İzmir için bir kültürdür, markadır. Ben ve ekibim bu markanın doğru yönetilmesi yönünde elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Toplumsal değeri ve etki alanını göz önüne alarak başarı için; çağın dinamiklerine uygun bir yönetim anlayışını benimsedik.

Başkanlığınız boyunca ne gibi çalışmalar gerçekleştirdiniz?

Geçmiş dönemlerde Altay Spor Kulübünün değeri ve potansiyeli ne yazık ki bir miktar göz ardı edildi. Altay’ı hak ettiği yere getirmek amacıyla çalışmalarımıza başladık. Biz göreve geldiğimizde 7 yıllık Finansal düzenlemeleri yapıp, yabancı transfer yasağını kaldırdık, yeni transferlerle Süper Lig altyapısını hazırladık. Tesis ve sahaları yeniledik, operasyonel ve organizasyonel süreçleri düzenledik. Sporun muazzam bir birleştirici gücü var bunu kullandık, medya aracılığı ile tüm İzmirlilere seslendik, tek yürek olduk.

Altay Spor Kulübü’nün 2003’te veda ettiği Süper Lig’de Altay’ı ne zaman görebiliriz?

 Biz göreve geldiğimizde 7 yıllık bir süre içinde Süper Lig’e çıkma hedefi koymuştuk. İlk iki yıl 2. ve 3. Liglerde ardarda şampiyon olunca bu süreç kısalmak durumunda kaldı. Şimdi Altay Alsancak Stadı, Gaziemir tesisleri ve diğer belli başlı eksiklerimizi hızla giderip, hedeflerimize çok daha erken bir süre içerisinde ulaşmak gayretindeyiz.

Bu yıl bizim için henüz Süper Lig hedefi bitmiş değil, ancak sezonu 1.ligde tamamlasak bile bu sezonun Süper Lig’e hazırlık sezonu olarak görmüş, değerlendirmiş olacağız.

Altay İzmirliler’in gönüllerinde büyük bir yer tutan, onlar için çok özel bir kulüp. Böyle bir kulübün başkanı olmak nasıl bir his. Genç yaşta böylesi önemli bir sorumluluğu almak sizi zorladı mı?

Bu güzel ailenin içinde yer almanın ve büyük Altay’ı hak ettiği hedefe yönlendirmenin gururunu yaşıyorum. Vazifemiz, Altaylılık kültürünü gelecek nesillere aktarmaktır. Bu bilinçle sadece profesyonel liglerde değil, en alt yaş gruplarını içine alacak şekilde topyekün bir başarıyı hedefledik. Genç olmam bu konuda avantaj ayrıca bu konuda oldukça tecrübeliyim. Zorlanmak benim lügatımda yok, durmaksızın çalışmak hayat felsefem.

Oldukça merak edilen Altay Alsancak Stadyumu’nda son durum nedir? İzmirliler’in merak ettikleri önemli olan bu soruyu cevaplar mısınız?

Altay Alsancak Stadyumu için Bakanlıktan onay alındıktan sonra, bizim ekstra gayretimiz ve çabalarımızla tekrar revize edildi. Bir kale arkasına yaklaşık bin kişilik deplasman tribünü ilavesi projeye dahil edilerek, ekiplerimizce çizildi ve onaylatıldı. Bu değişiklik sebebiyle teslim zamanımızda küçük bir rötar oluştu tabi. Ek olarak dolar kurundaki artış ve yüklenici firmanın ilaveler için yeniden bir ihale sürecine girmesi de bu rötarın sebeplerinden. Ancak bu süreç bizim kontrolümüzde ilerliyor, mükemmel bir stada sahip olmak için bu süreyi avantaja çeviriyoruz. Altay Alsancak Stadımıza en geç 2019-2020 sezonunun ikinci yarısında yerleşmiş olacağız.

Egem Otomotiv ve diğer şirketlerinizle İzmir’de pek çok farklı sektörde çalışmalar yürütüyorsunuz. Bize diğer çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Otomotiv sektöründe de 3 yıldır aktif olarak varlık gösteriyoruz. Egem Otomotiv Türkiyen’in ilk Opel bayisi. 7 bin 500 m2 alana sahip Türkiye’nin en büyük showroomlarından. Burada Teknik servis, satış sonrası hizmetler, ikinci el araç satışı ve sigorta alanlarında faaliyetlerimiz devam ediyor.

Sizi tanıyanlara sorsak 5 kelimeyle Özgür Ekmekçioğlu’nu nasıl anlatırlardı?

  • Azimli
  • Risk alan
  • Çalışkan
  • Duygusal
  • Spor tutkunu

07-Ekmas_Mavişehir_16


Bir Cevap Yazın