Ece Hanım, bizlere biraz kendinizden, çocukluğunuzdan, bahseder misiniz?
Şahane bir çocukluk geçirdim. Sevgi dolu bir ailede, öncelikle birbirini çok seven ve sayan, birbirine aşık bir anne baba ve bir kız kardeşle büyüdüm.  Teknolojiden uzak, mutlu çocuklardık biz. Teknoloji şimdiki çocukların hayatında büyük yer tutuyor. Bu duruma bakınca çocuklarım adına üzülüyorum. Bizim zamanımızdaki gibi mutlu bir çocukluk geçiremediler.

Ali Bey nasıl bir eş? Okuyucularımıza aile yaşamınızdan söz eder misiniz?
Ali Bey’in harika bir hayat arkadaşı ve mükemmel bir adam olduğunu söylesem kesinlikle abartmış olmam.
Kendisi çocuklarımdan sonra başıma gelen muhteşem şey.  Bu yüzden Allah’a her gece şükrediyorum. Sıklıkla ailece bir araya gelmeye çalışıyoruz. Özellikle hafta içinde akşam yemeklerinde masa başında toplanıyoruz. Güzel sohbetler ediyor, gün değerlendirmesi yapıyoruz. Haftasonları ise eğer İstanbul’daysak yine çocuklarla olmayı tercih ediyoruz. Ama genellikle eşim Ali’yle 2 günlük haftasonu şehir dışı kaçamağı yapıyoruz.

Aşka bakışınızı nasıl tarif edersiniz? Aşkın hayatınızdaki rolü nedir?
Aşk, hayatımızın olmazsa olmazlarındandır. Benim içinse önemi büyüktür. Aşk olmazsa aile, mutluluk olmaz ve hayattan keyif alınmaz diye düşünüyorum. Ancak, en güzel aşk, sevgi ve saygıyla beslenen ve gittikçe kocaman bir yumak olan  gerçek aşktır.

Sizi en iyi tanıyan 5 insana “Ece Kıral” desek söyleyecekleri 5 sıfat ne olurdu?
Bu oldukça çok zor bir soru. Bu sorunun cevabını arkadaşlarıma sormam gerek. Ancak, sakar, prensipli, kuralcı, aklına ilk geleni söyleyen, çok iyi bir dost,  dürüst ve iyi bir dinleyici olduğumu düşünüyorum.

Sizi mutlu eden ve kendinizi iyi hissettiren uğraşlarınız nelerdir? Bir gününüz nasıl geçiyor?
Yazları bol bol yüzmek, kışları ise arkadaşlarımla yaptığım yürüyüşler bana kendimi oldukça iyi hissettirir.
Sabahları güzel bir kahvaltı  yaparak güne başlarım. Ardından canımın parçası Gülay Kamaz’la her gün rutin olarak telefon konuşması yaparız. Sabahları işe gider, bazı öğlenler arkadaşlarımla yemek yerim. İş dönüşlerinde kimi zaman arkadaşlarla yemek yer, kimi zamansa çocuklarla yemekten sonra televizyonunu karşısında vakit geçiririz.

Kıral Mobilya ve çalışmaları hakkında okuyucularımızı bilgilendirir misiniz?
Biz 55 senelik bir firmayız. Kıral Mobilya’yı  dedem ve babamdan sonra biz çocukları ve 4. kuşak torunları devraldı. İç mimar oğlum Batıkan Kıral Günday işlerin büyük kısmını yürütüyor. Şu an için firma olarak yurt dışı projelere ağırlık veriyoruz. Kıral Mobilya olarak çok güzel projelere imzalar attık ve atmaya devam edeceğiz.

Siz firmanın çalışmalarında yer alıyor musunuz?
Evet ben, kız kardeşim, oğlum  ve Lübnanlı bir mimarlık ofisiyle beraber çalışmaktayız.

Şıklığınızla her zaman göze hitap etmesini biliyorsunuz. Giyim konusunda olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Ben kova burcuyum. Giyimde farklı olmayı, kıyafetlerimi küçük detaylarla  bütünleştirmeyi seviyorum.
Ama tabi yaşla beraber bir tarzı oluşuyor insanın. Bu tarzın fazla dışına çıkamıyorum. Ancak, dar  kalem  elbiselerim olmazsa olmazımdır.

Giyim tarzınız hakkında bilgi verir misiniz?
Şıklığı ve  frapanlığı çok seviyorum.  Dar elbiseler, dar  pantalonlar, blazer ceketler ve kalem etekler vazgecilmezlerimdendir.

Güzel giyinmek ne anlama geliyor sizce?
Güzel giyinmek kendini ifade etmenini bir yoludur.  Moda maskotu olmamaya dikkat edilmelidir.  Aksi taktirde komik bir görüntü ortaya çıkıyor.

Nerelerden alışveriş yaparsınız?
Hiçbir zaman alışverişe çıkmayı programlamam. Beğendiğimi, içime sinen herşeyi her an her yerden alabilirim. Bu çok şık bir mağazadan da olabilir, yurt dışından da olabilir, herhangi küçücük hesaplı bir mağazadan da…

Moda ve stil konusunda en başarılı gördüğünüz kişiler kimler?
Prenses Diana, Victoria Beckham,  Türkiye’de ise Siren Ertan Çarmıklı stil konusunda başarılı olan ve aklıma ilk gelen isimlerden…

Cemiyet hayatında takdir gören bir isme sahip olmanın gerekleri nelerdir?
Aile görgüsü , özgüven, eğitim her anlamda olduğu gibi çok önemli. Ancak en önemlisi kendine yapılmasından hoşlanmadığın hiçbir şeyi  başkalarına yapmamaktır.

Sosyal sorumluluk konularına yaklaşımınız nelerdir?
Son bir kaç yıldır fiilen çalışmıyorum. Fakat,  dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok başarılı sosyal sorumluluk projeleri yapıldığını görüyorum. Bu yola gönül verenleri canı gönülden kutluyorum.

Sizce eşler iş konusunda ve hayatın her alanında birbirine destek olmaya mı, yoksa kendi sorumluluklarını üstlenmeye mi daha çok önem vermelidirler?
Bence ikisi de tabii ki çok önemli. Ama zaten herkes kendi sorumluluğunu bilip üzerine düşeni yaparsa  hayat  herkes için çok daha kolay ilerler.

Sanata bakışınız nasıldır? Sergi, müze, konser, sinema gibi etkinliklerin hangilerinden daha çok hoşlanırsınız?
Sanat,  insanlık tarihinin her döneminde var olmuştur.  Yaşama bakışı etkiler ve duygu birikimlerinin aktarılmasıdır. Ben de bundan büyük keyif alan iyi bir izleyiciyim.  ‘Antika’ adında harika bir arkadaş grubumuz var. Bu grupla gezer, tartışır ve gördüklerimiz üzerine yorumlar yaparız. Ayrıca sanatçı bir ailenin içinde büyüdüm. Amcam, ünlü ressam Zeki Kıral’dır. Aynı zamanda yaptığımız işin sanatın bir parçası olduğunu düşünüyorum.