Dr. Demet Karadenizli: “Düzenli chek-up yaptıranlar, yaptırmayanlardan daha uzun yaşıyor.”

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Aile Hekimliği Uzmanlığı’nı alan, 2008’den bu yana kişiselleştirilmiş check-up ve bireysel sağlık yönetimi ile ilgilenen Dr. Demet Karadenizli, bu konuda 40 bin hastanın üzerinde deneyime sahip…

Başkent Üniversitesi/İstanbul, Acıbadem Hastanesi/Fulya ve Memorial Hastanesi/Şişli’de ve yaklaşık dört yıldır çalıştığı Kent Hastanesi’ndeki edindiği deneyimlerinin yanı sıra Dr. Demet Karadenizli, ayrıca Adler sertifikalı bir yaşam koçu, Türk Psikologlar Derneği onaylı NLP uygulayıcısı ve NGH (National Guild of Hipnoterapists) sertifikalı bir hipnoterapist. Dr. Karadenizli’den tüm bu bilgilerin ışığında yaptığı çalışmalar hakkında bilgi aldık…

Dr. Deniz Karadenizli-divamagazin

Sizin dünyanın çeşitli yerlerinden düzenli gelen hastalarınız olduğunu biliyoruz. Bu ülkelerin arasında Çin, İngiltere, Belçika, Hollanda, Almanya, Endonezya, Lüksemburg, Rusya, Tayland, İsviçre, Çek Cumhuriyeti var. Bu insanlar neden dünyanın bir ucundan buraya gelip, düzenli kontrollerini sizinle yaptırıyorlar?

“Kişiselleştirilmiş check-up” sistematiğinde, kişinin mevcut tüm sorun alanlarının ne olduğunu belirleyen bir yöntem ve bununla ardışık sağaltım sürecini içeren “Bireysel sağlık yönetimi” bakış açısında 40 binin üzerinde hasta deneyimini; hem zaman hem klinik ve hem de finansal anlamda son derece cost-effective (maliyet-etkin) bir hizmet sunumu ile bütünleştirdiğim için bu noktada olduğumuzu düşünüyorum.

Kişiselleştirilmiş check-up sistematiği nasıl bir şey, açıklar mısınız?

Kişinin yaşının ve cinsiyetinin yarattığı risk sabit risktir. Yani bu iki unsura göre uluslararası kılavuzların öngördüğü belirlenmiş bir test demetini baz kabul edip, kişinin ailesel ve bireysel (alışkanlıklar, fizik muayene bulguları vb) risklerini de ekleyerek kişinin kendi tarama programını oluşturuyoruz. Sonuçta o kişiye ait bir “sorunlar ve yapılacaklar” listesi çıkıyor. Bu check-list’teki unsurları, asistanlarım radyoloji, laboratuvar ve diğer doktor görüşmelerini düzenleyerek, sonuçları aynı gün içinde organize ediyorlar. İyileşme süreci de burada başlıyor aslında. Yani sorunların su yüzüne çıkıp kabul edildiği yerde. Sizde var olduğunu bile bilmediğiniz sessiz sedasız orada bir yerde duran sorunlar da olabilir bunlar… Spesifik olarak size ait sorunların ne olduğunun tam olarak belirlenmesi sürecine ‘kişiselleştirilmiş check up’ diyoruz.

Kişiselleştirilmiş check up’ın bilinen check up’tan farkı nedir?

Artık pek çok yerde check-up bakış açısı değişti. Sadece önceden belirlenmiş bir panel ile yapılan check-up, kişinin tüm sorun alanlarını açığa kavuşturmaya yetmeyebilir. Hele 50 yaşından sonraki yıllarda kişiselleştirilmiş check-up’ın önemi daha çok ortaya çıkar.

Kişiselleştirilmiş check-up bize ne yarar sağlar?

Tıp otoritelerine göre 35 yaşından itibaren düzenli check-up yaptıranlar; yaptırmayanlardan daha uzun süre hayatta kalıyor. Elbette en önemli fayda hastalıkların, özellikle kanserin erken tanısıdır. Kanserin tedavi edilebilir olduğu veya henüz bulgu vermediği bir dönemde yakalanması, erken tanı olarak adlandırılır.

Kanseri erken tanımak, çok az semptom verdiğinde hatta semptom vermediği dönemde bunu yapabilmek ancak (bir dereceye dek) tarama programlarıyla mümkündür. Bizim erken tanı oranlarımız bazı kanser tipleri için dünyadaki görülme sıklığı ile hemen hemen aynı. Örneğin meme kanserinin dünyadaki görülme sıklığı yüz binde 38-40 iken, bizdeki görülme sıklığı yüz binde 44’tür. Bazı kanser tipleri için ise bizim yakalama oranlarımız daha yüksek. Akciğer kanserinin Türkiye’deki görülme sıklığı yüz binde 7-8 iken, bizde bu oran yüz binde 14 tür (yaklaşık 2 katı). (Buradaki Türkiye ve dünya verileri www.kanser.org.tr’den alınmıştır.) Bir diğer fayda kişinin sağlıklı kilo verme sürecini başlatmış olmaktır. Kişiselleştirilmiş check-up sonrasında, bireysel sağlık yönetimi aşamasındaki süreçte ideal kilosuna gelen, karaciğer yağlanmasını yüksek seviyelerden sıfırlayan, insülin direncini çözen pek çok hastamız oldu. Burada da yine sadece diyet ve egzersiz yetmeyebilir, kişinin diğer sağlık sorunlarının da yönetimi kalıcı kilo vermeyi sağlar. Kişiselleştirilmiş check-up’ın faydalarından biri de farklı farklı zamanlarda pek çok hekime giderek alınabilecek tanıları tek bir görüşmede gerçekleştirebilmek ve çözümü planlayabilmektir. Buradaki nüans, “tanı” dır.

Kişiselleştirilmiş check-up, bir tedavi yöntemi değildir. Erken tanıdan daha iyisi yok mu? Hiç tanı almasak ve hep sağlıklı kalsak?

Bu da tıptaki gelişmelerle birlikte büyük oranda imkan dahilinde artık.. Bulguları hastalık haline gelmeden düzeltmek pek çok hastalık için mümkün. Hele çevresel faktörler ve genetik faktörlerin kombinasyonu ile ortaya çıkan hastalıklar için bu daha da önemli ve mümkün. Ailedeki bu tarz hastalıkların varlığında kişinin genetik testlerini ve yaşam biçimini analiz eden programlar kullanarak, hastalığı engelleyebiliyoruz, ya da kontrollü bir biçimde ortaya çıkarken erken tanısını koyabiliyoruz. Gentest kliniğimizde kullandığımız bir yöntem ve çok başarılı sonuçları var. Yüksek riskli kişilere, yani ailesinde tekrar eden hastalıkları olan kişilere farklı yaklaşıyoruz ve korunma programlarına alıyoruz.

Siz aile hekimliği uzmanısınız, 10 yıldır check-up ile ilgileniyorsunuz, yaptığınız biçimiyle çok yoğun odaklanma ve iş yükü gerektiren bir süreç; nerden aklınıza geldi, ya da sizi motive eden şey neydi?

2008’de ilk klinik çalışmaya başladığımda Başkent Üniversitesi’nin İstanbul/ Altunizade’deki hastanesinde çalışırken 28 yaşında bir kadın “15 gün önce check-up’ını yaptırdığını, temiz (?) çıktığını, ama hala çok su içip çok idrara çıktığından kan şekerine yanlış bakmış olabileceklerini, ve kan şekeri baktırmak istediğini söyledi. Ben de, bir üniversite hastanesinde kendisini sorgulayıp, muayene ettikten sonra bunu yapabileceğimi belirttim. Önce muayeneyi kabul etmek istemedi ve neden sonra isteksizce kabul etti. Muayenede bulduğum 6 mm.’lik tek tiroid nodülü şüpheli çıktı ve biyopsisi kanser tanısı almakla kalmayıp cerrahisinde lenf nodu yayılımı olduğu anlaşıldı. O gün hastayı dinleyip sadece şekerini de ölçebilirdim, ne de olsa hastaya göre iyi bir hastanede check-up’ı yapılmıştı. Sonuç kimbilir ne olurdu?Size ve hastalara en zor gelen şey nedir? Hiçbir şikayeti olmayan hastaya sorun listesi çıkarmak ve çözüme geçebilmek için öncelikle kabule geçmesini sağlamak.. Sorun alanlarıyla yüzleşmek hastalara en zor gelen kısımdır. Genellikle sorunla yüzleşememek en sık karşımıza çıkan şeydir ve bu durum bazen yıllar alır. Çözüme geçebilmenin kilit noktası bu olduğundan en önemli kısım da burasıdır.

40 bin hasta deneyimi ve 10 yıl ciddi bir deneyim ve denir ki check-up sağlıklı kişilerin taranmasıdır. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Aile öyküsünde hastalık olmayan muayene bulguları normal olan ve test sonuçları da tamamen normal çıkan kişiler bu gördüğüm hastaların yüzde beşini geçmez. Diğer herkeste düzeltilmesi gereken bir sorun alanı, yönetilmesi gereken bir aile riski, bir kronik enfeksiyon, üzerinde çalışılması gereken bir davranış değişikliği vardır.

Davranış değişikliği gerektiren durumları da tarıyor musunuz?

Koçluk gerektiren durumları bu süreç içinde fark edersem, sorun alanını hastaya aynalıyor ve eğer hasta da kabul eder, çalışmak isterse koçluk sürecine alıyorum. Bazı duygusal blokajlar, NLP’den; ve bazı bilinçaltı çözümleri hipnozdan fayda görebiliyor.

Siz aynı zamanda NGH (National Guild of Hypnotherapists) sertifikalı bir hipnoterapistsiniz. Bu kişiselleştirilmiş check-up / Bireysel sağlık yönetimi ile nasıl bütünleşiyor?

Kilo verme sürecinde takılmış ve herşeye rağmen kilo veremeyen bir grup var örneğin, onların kilo verme sürecini tamamlayabiliyor hipnoz. Sigarayı bıraktırmada da etkinliği nikotin replasman tedavisinden üstün bulunmuş bir yöntem. Özellikle bu alanlarda uyguluyorum.

Son olarak; check-up’a gelirken ne yapmamız gerekir?

12 saatlik açlıkla yanınıza okuyacak bir şeyler alarak, son altı ayda yapılmış test sonuçlarınızla birlikte gelmeniz yeterli. Bir gün öncesinden randevu alınırsa harika olur. Sağlıklı günlerde sevdiklerinizle hayatın keyfini çıkarın diye, sağlıklı bir yaşam için herkesin yılda bir kişiselleştirilmiş check-up yaptırmasını öneriyoruz…


Bir Cevap Yazın