Sağlıklı ve pürüzsüz bir cilde kim sahip olmak istemez ki? Yaşlanma etkilerini yavaşlatmak, daha genç ve ışıl ışıl görünmek için vücudumuzu dışarıdan olduğu kadar içeriden de beslemek gerekir. Yediklerimiz, genetik miras, çevre, stres ve yaşam tarzı gibi birçok nedenden dolayı cildimiz etkilenir.
Cildimize en çok hasar veren bileşenler arasında serbest radikaller yer alırlar. Serbest radikaller (toksin) cildimiz üzerinde yaşlandırıcı etkiye sahiptir. Sağlıklı beslenseniz de vücudunuzda serbest radikaller açığa çıkar bu doğal bir oluşumdur. Çünkü nefes alıp verdiğimizde dahi vücudumuzda serbest radikaller açığa çıkmaktadır.
Peki biz serbest radikallerin zararlı etkilerinden nasıl korunabiliriz?
Antioksidanlar
Antioksidanlar vücut hücreleri tarafından üretildiği gibi gıdalarla da vücudumuza alınabilmekte ve serbest radikalleri kolayca zararsız hale getirmektedirler. Bunun için de vücudumuzda yeterli miktarda antioksidan bulunması gerekmektedir. Gıdalardan antioksidan madde alabilmemiz için renk renk taze sebze ve meyveleri bol miktarda tüketmemiz gerekir. 2015 senesinde yapılan bir araştırmaya göre organik meyve ve sebzelerin daha çok antioksidan madde içerdiği ortaya konulmuştur. Bu nedenle beslenmenizde organik besinlere yer vererek daha az miktardaki besin ile daha fazla antioksidan alabilirsiniz. Gıdaların antioksidan içerikleri ve antioksidanların biyoyararlılığı, gıda maddelerinin cinsine, hasat zamanı ve hasat yöntemlerine, depolama ve muhafaza ortamının ısısına, ışığına, iklime, nemine, gıdanın hazırlanması, hatta kişi ve toplumun tüketim alışkanlıklarına göre değişebilmektedir. Gıdalarla aldığımız ve cildimiz için oldukça faydalı antioksidanlar arasında E vitamini, C vitamini, resveratrol, karatenoidler, fenolik bileşikler yer alır.
Askorbik Asit (C vitamini)
Güçlü bir antioksidandır. Birçok taze sebze ve meyvede bulunur. Cildimiz için oldukça önemli olan kolajenin üretiminde ve emiliminde rol alır. Zararlı serbest radikallerin kolajen üzerindeki etkisini azaltır ve güneşin zararlı etkilerine karşı cildimizi korur. C vitamini vücutta depolanamadığı için günlük ihtiyacımızın beslenme ile alınması gerekmektedir. C vitaminin en iyi kaynakları taze meyve ve sebzelerdir. Turunçgil meyveleri, kuşburnu, kivi, çilek, kızılcık, böğürtlen, kabak, kırmızı pul biber, yeşil biber, lifli yeşil sebzeler, patates ve lahanagiller en iyi askorbik asit kaynakları arasındadır. Maydanoz C vitamini bakımından çok zengin olmakla birlikte az miktarda tüketildiğinden günlük C vitamini ihtiyacımızı karşılamada yeterli olmaz.
Resveratrol
Resveratrol üzüm, kırmızı şarap, yer fıstığı, asma yaprağı, keçi kulağı ve yaban mersininde bulunan doğal polifenolik bir bileşiktir. Resveratrol üzümde bol bulunan bir antioksidan maddedir. Bitkiler, resveratrolü doğal koşullar tarafından stres altına alındıkları zaman üretirler.
Karotenoidler
Karotenoidler bitkilere sarı, kırmızı, turuncu rengi veren öğelerdir. Çok güçlü antioksidanlardır. Sağlığımız açısından en önemli karotenoidler; beta-karoten, likopen, lutein ve zeoksantindir. Kırmızı, sarı ve turuncu renkli meyveler, kök bitkileri ve sebzeler ile havuç, tatlı patates, bal kabağı ve kayısı gibi gıdalar karotenoidler bakımından zengindir. Tahıllar arasında özellikle mısırın karotenoid içeriği oldukça yüksektir.
Hiyalüronik asit
Cildin doğal yapısında yer alır. Besleyici öğelerin cilde geçmesini ve atıkların dışarı atılmasını kolaylaştırır. Bağlayıcı özellik taşır ve cildin nemli kalmasını sağlar. Aynı zamanda bir antioksidan olan hiyalüronik asit cildin hidrasyonunu arttırır, kolajen üretimini destekler. Hyaluronik asit, tüm fasülye çeşitlerinde, soyada, baklagillerde, maydanozda, pancarda, kalede, buğday çiminde ve ıspanak gibi sebzelerde bulunur.
Kolajen
Cildin güçlenmesini, elastik olmasını ve su tutma kapasitesini etkileyen önemli faktörlerin başında kolajen gelmektedir. Cildimizin yüzde 70’i kolajenden oluşmaktadır. Özellikle 25 yaş sonrası vücudumuzdaki kolajen miktarı azalmaya başlar. Tüm vücudumuz için olmazsa olmaz yapısal bir proteindir. Vücudun yapı iskelesinin hammaddesidir. Temel görevi bağ dokusunu güçlendirmek ve vücut bütünlüğünü korumaktır. Kolajen cildimizi sıkılaştırır, kırışıkları azaltır. Cildimiz dışında kemik, tendon, eklem ve kaslarda bol miktarda kolajen bulunur. Kolajen emilimini de C vitamini arttırmaktadır. Kolajenden zengin besinler; et, tavuk, balık suları, sakatatlar, ilikli kemik suyu, yumurta, yeşil sebzeler, kırmızı meyveler, sarımsak, kereviz, zeytin çeşitleri, tofu, soğan, pırasa, salatalık, muz gibi sülfür içeriği olan sebzeler ve meyveler de vücuttaki kolajen üretimini artırır.