NEW YORK MODA HAFTASI’NDA GIVENCHY

Avrupa çıkışlı en lüks markaların başında gelen Givenchy bu sezon İlkbahar-Yaz 2016 defilesini ilk kez Newyork Moda Haftası’nda, hem de 11 Eylül saldırılarının yıldönümünde gerçekleştirdi.
Defilenin arka planında Özgürlük Kulesi göze çarptı.  Mercedes Benz’in sponsorluktan çekildiği Newyork Moda Haftası’nın popülaritesinde bir azalma olmuş mudur dersiniz? Görüldüğü üzere, tabii ki ‘hayır’! 2016 yılı ilkbaharının ambiyansının yansıtıldığı ve  Madison Caddesi’nde yeni açılan butiğe gönderme yapılan şovda sanat yönetmeni Riccardo Tisci Amerika’da yaşayan Sırp bir sanatçı ile işbirliği yapmayı seçti. Bu ünlü isim, sanat dünyasının içinde olanların çok yakından tanıdığı ve işlerine hayran olduğu kadın; Marina Abramovic’ti. Performans sanatının en usta ve önemli isimlerinden olan Abramovic, Givenchy için Hudson Nehri’nin kıyısında bir ada oluşturdu.

             

ALEXANDER WANG KENDİNİ TEKRAR MI ETTİ

Tasarımcıların en çok karşılaştığı sorunlardan biri de yıllar içinde kendi tarzlarını oluşturmaya çalışırken kendilerini tekrar etme tehlikesi ile karşı karşıya kalmaktır. New York Moda Haftası’nın en çok ses getiren koleksiyonlarına imza atmasının ardından H&M ile yaptığı işbirliği ile çok konuşulan Alexander Wang’in bu sezon sunduğu koleksiyon eleştirmenler tarafından öncekilerle çok benzer bulundu. Balenciaga markasının başından ayrılmasının ardından kendi markası ile yola devam eden Alexander Wang, bana sorarsanız denim ve deri birleşimleri, bol kalıplı bomber ceketleri, kaykay şapkaları ile New Yorklu’ların gösterişli modasının antitezi olarak çıkardığı sokak ve gang stili ile daha yıllarca kalıcı olacak gibi görünüyor

LACOSTE TARZINI YENİLEDİ 

                                                            

NewYork Moda Haftası’nda benim en çok gözüme çarpan ve giymek için herkesin can atacağını düşündüğüm Lacoste koleksiyonu, Rene Lacost’un icat ettiği polo yaka t-shirtlerin çok daha ötesinde bir koleksiyon. Olimpiyatları koleksiyona yansıtmak her zaman iyi bir fikir olmayabilir fakat bunu grafik ve kamuflaj efektleri ve jimnastikçiler tarafından kullanılan streç bantlar ile birleştirme fikri, Lacost’u olduğu noktadan yukarıya taşıyabilir. Altın madalyaya layık olmasa bile, uzay çağı gümüşlerini Amerikan bayrağı esintisi ile birleştirmiş olması işe yaramış gibi görünüyor.