Ayşın Ceyhan’ın son eseri “Macaron Kızı” tüm kitapçılarda

Ayşın Ceyhan’ın beşinci kitabı “Macaron Kızı” rafIarda yerini aldı ve okuyucusuyla buluştu... Ayvalık’ta geçen bir aşk hikayesini anlatan roman, aynı zamanda ilçenin tarihi ve turistik yerlerini de tanıtıyor. Diva sordu, Ayşın Ceyhan Macaron Kızı’nın hayata geçiş öyküsünü ayrıntılarıyla anlattı. Ayşın Hanım, bize yeni kitabınız “Macaron Kızı” hakkında bilgi verir misiniz? Macaron Kızı, Ege’nin kıyı kasabası Ayvalık’ta geçen bir aşk romanı. Romanda, halk dilinde Macaron adı verilen Hayrettin Paşa Sokağı’nda yaşayan güzeller güzeli Selin’in hikayesi anlatılıyor. Edebi bir roman diyebilir miyiz? Evet. İlk edebi roman denemem olduğu için oldukça heyecanlıyım. Bir aşk hikayesinin içinde Ayvalık’ın tarihi, kültürü ve turistik yerleri anlatılıyor. En etkileyici kısmı ise Selin’in ağzından anlatılan mübadele hikayeleri. Hikayeler gerçek mi? Başta Selin’in yaşam öyküsü olmak üzere, içindeki tüm hikayeler birer kurgudan ibaret. Lakin, bazı kısımları çocukluğumda duyduklarım, tanık olduklarım ve yaşadıklarım diyebiliriz. Roman, günümüzde mi yoksa geçmişte mi geçiyor? Günümüz Ayvalık’ın insanları ve onların geçmişi, romanın baş kahramanı Selin’in yaşamıyla beraber anlatılıyor. Eserinizi kısaca özetleyebilir misiniz? Kökleri anne tarafından Midilli’ye, baba tarafından Girit’e kadar uzanan Selin, dededen kalma kagir evlerini pansiyona çevirmiştir ve tüm ailenin geçimini sağlamaya çalışmaktadır. Tam bir Ayvalık aşığı olduğu için köklerine sımsıkı bağlı bir yaşam tarzını seçmiştir. Zeytunizade Pansiyonu’na gelen konukları en iyi şekilde ağırlamaya çalışırken, bir yandan da bölgenin kültürünü ve tarihini tanıtmayı kendisine misyon edinmiştir. Geçmişin yansımaları ile zaman zaman geçmişte yaşayan Selin, bir gün pansiyonlarına gelen İstanbullu genç bir adama aşık olmasıyla hayatı altüst olur ve kendini büyük bir aşkın içinde bulur. O kararlı ve özgür ruhlu kız gitmiş, yerine duygularına söz geçiremeyen biri gelmiştir. Ayvalık’ın labirent sokaklarında yolunu kaybetmiş bir turistten farkı kalmayan Selin, çıkış yolunu bulabilmeye çalışırken verdiği mücadele diyebiliriz kısacası. Ayvalık’ta geçen bir roman yazdığınıza göre, Ayvalıklı olmalısınız? Üçüncü kuşak Midilli mübadiliyim. Çocukluğum Ayvalık’ta geçti. Dedemin gözyaşlarıyla anlattığı mübadele hikayelerini dinleyerek büyüdüm. Çevremizdeki tüm akrabalarımızın ve eş ile dostumuzun ayrı bir göç hikayesi vardır. Bazıları Midilli, bazıları da Girit göçmenleridir. Aradan yıllar geçmiş olsa da bizim gibi göçmenler için unutulması mümkün olmayan yaşam hikayeleridir. Onca acı, korku, öfke, özlem, kırgınlık, hüzün unutulmamalı bence... Sizler de küçücük bir çocukken dedenizin gözlerindeki hüznü görerek büyümüş olsaydınız, benim gibi mübadele günlerini kaleme almayı düşünebilirdiniz. Romanınızda hep hüzün mü var? Olur mu hiç? Selin’in Cem ile yaşadığı aşk öylesine sürükleyici ve heyecanlı ki, okuyucuların ayaklarının yerden kesilmesini umut ediyorum. Ayrıca birlikte gittikleri yerlerin güzelliği karşısında kendinize hemen bi… Galerinin haberine git »

Bir Cevap Yazın