Ayşın Ceyhan’ın son eseri “Macaron Kızı” tüm kitapçılarda

DSC_0814Ayşın Ceyhan’ın beşinci kitabı “Macaron Kızı” rafIarda yerini aldı ve okuyucusuyla buluştu… Ayvalık’ta geçen bir aşk hikayesini anlatan roman, aynı zamanda ilçenin tarihi ve turistik yerlerini de tanıtıyor. Diva sordu, Ayşın Ceyhan Macaron Kızı’nın hayata geçiş öyküsünü ayrıntılarıyla anlattı.

Ayşın Hanım, bize yeni kitabınız “Macaron Kızı” hakkında bilgi verir misiniz?
Macaron Kızı, Ege’nin kıyı kasabası Ayvalık’ta geçen bir aşk romanı. Romanda, halk dilinde Macaron adı verilen Hayrettin Paşa Sokağı’nda yaşayan güzeller güzeli Selin’in hikayesi anlatılıyor.

Edebi bir roman diyebilir miyiz?
Evet. İlk edebi roman denemem olduğu için oldukça heyecanlıyım. Bir aşk hikayesinin içinde Ayvalık’ın tarihi, kültürü ve turistik yerleri anlatılıyor. En etkileyici kısmı ise Selin’in ağzından anlatılan mübadele hikayeleri.

Hikayeler gerçek mi?
Başta Selin’in yaşam öyküsü olmak üzere, içindeki tüm hikayeler birer kurgudan ibaret. Lakin, bazı kısımları çocukluğumda duyduklarım, tanık olduklarım ve yaşadıklarım diyebiliriz.

Roman, günümüzde mi yoksa geçmişte mi geçiyor?
Günümüz Ayvalık’ın insanları ve onların geçmişi, romanın baş kahramanı Selin’in yaşamıyla beraber anlatılıyor.

Eserinizi kısaca özetleyebilir misiniz?
Kökleri anne tarafından Midilli’ye, baba tarafından Girit’e kadar uzanan Selin, dededen kalma kagir evlerini pansiyona çevirmiştir ve tüm ailenin geçimini sağlamaya çalışmaktadır. Tam bir Ayvalık aşığı olduğu için köklerine sımsıkı bağlı bir yaşam tarzını seçmiştir. Zeytunizade Pansiyonu’na gelen konukları en iyi şekilde ağırlamaya çalışırken, bir yandan da bölgenin kültürünü ve tarihini tanıtmayı kendisine misyon edinmiştir. Geçmişin yansımaları ile zaman zaman geçmişte yaşayan Selin, bir gün pansiyonlarına gelen İstanbullu genç bir adama aşık olmasıyla hayatı altüst olur ve kendini büyük bir aşkın içinde bulur. O kararlı ve özgür ruhlu kız gitmiş, yerine duygularına söz geçiremeyen biri gelmiştir. Ayvalık’ın labirent sokaklarında yolunu kaybetmiş bir turistten farkı kalmayan Selin, çıkış yolunu bulabilmeye çalışırken verdiği mücadele diyebiliriz kısacası.

Ayvalık’ta geçen bir roman yazdığınıza göre, Ayvalıklı olmalısınız?
Üçüncü kuşak Midilli mübadiliyim. Çocukluğum Ayvalık’ta geçti. Dedemin gözyaşlarıyla anlattığı mübadele hikayelerini dinleyerek büyüdüm. Çevremizdeki tüm akrabalarımızın ve eş ile dostumuzun ayrı bir göç hikayesi vardır. Bazıları Midilli, bazıları da Girit göçmenleridir. Aradan yıllar geçmiş olsa da bizim gibi göçmenler için unutulması mümkün olmayan yaşam hikayeleridir. Onca acı, korku, öfke, özlem, kırgınlık, hüzün unutulmamalı bence… Sizler de küçücük bir çocukken dedenizin gözlerindeki hüznü görerek büyümüş olsaydınız, benim gibi mübadele günlerini kaleme almayı düşünebilirdiniz.DSC_0872

Romanınızda hep hüzün mü var?
Olur mu hiç? Selin’in Cem ile yaşadığı aşk öylesine sürükleyici ve heyecanlı ki, okuyucuların ayaklarının yerden kesilmesini umut ediyorum. Ayrıca birlikte gittikleri yerlerin güzelliği karşısında kendinize hemen bir Ayvalık tatil programı ayarlayabilirsiniz. Çok iyi bir Ayvalık tanıtım kitabı oldu diyebilirim.

Kitabınız için bir lansman olacak mı?
Kitabımın tanıtım ve imza günü Ayvalık’ta olacak. Ayın 4’ünde başlayıp, 6 Kasım’a kadar sürecek Ayvalık Hasat Günleri ve Tat Günleri yapılacak. Macaron Kızı’nın lansmanı da Ayvalık Cunda Adası’nda gerçekleşecek. Ayvalık’ın zeytinini, birbirinden lezzetli zeytinyağlılarını tatmak için mutlaka katılmanızı tavsiye ederim. Birbirinden güzel konukları ile günün anlam ve önemi daha da artacak. Mesela, zeytinin yararlarını anlatmak üzere değerli hocam Profesör Canan Karatay konuk olarak geliyor. Kitabımın tanıtım günü böyle güzel bir organizasyona denk gelmesi benim için büyük bir şans. Harika bir organizasyon olacağa benziyor.

İzmir’de imza günleri düşünüyor musunuz?
İlk imza günümü Alsancak’taki Artı Kitabevi’nde düzenledim. Okurlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Kitabınızı Türkiye’nin en önemli işadamlarından Rahmi Koç’a ithaf etmişsiniz. Bunun sebebi nedir?
Cunda Adası’na gitmişliğiniz var mı bilmiyorum ama ben adayı Rahmi Koç’ın desteğinden öncesi ve sonrası olarak hatırlıyorum. Cunda’nın en önemli turistik yerleri olan Taksiyarhis Kilisesi’ni ve Tarihi Değirmeni restore ettikten sonra adanın ve orada yaşayanların kaderi değişti desem inanır mısınız? Halk geçim sıkıntısı yaşıyordu. Şimdi gayrimenkulleri değerlendi, kagir ve taş evleri restore ederek, küçük butik otel konseptine dönüştürdüler, yüzlerce butik otel açıldı. Çevredeki restoranlar, kafeler, hediyelik eşya dükkanlarının sayısı arttı. Müzeler ve sanat merkezleri ile adını duyuran bir ada haline dönüştü. Zeytinin ve zeytinyağının değeri anlaşıldı. Halkın yüzü gülüyor artık. Ada yerli turistle dolup taşıyor. Gelenler Ada’ya bayılıp ev sahibi olmayı bile düşünüyor. Ve ben bundan ötürü büyük mutluluk duyuyorum. Ama en güzeli Sayın Rahmi Koç ve ailesinin Türk halkına milli servetimiz olan tarihi eserlere sahip çıkmayı öğrettiği için bu kitabı kendisine ithaf etmeyi uygun gördüm. Bir Ayvalıklı olarak teşekkür etmek boynumun borcuydu. Teşekkürlerimin arasında Türkiye’nin gururu Sayın Muhtar Kent ve rahmetli babası, Ayvalık’a katkılarından dolayı Sayın Belediye Başkanımız Rahmi Gençer ve rahmetli dedem Hüseyin Fidanlık ve son olarak da eşim Barış Ceyhan’a yer verdim.

Eseriniz, romandan öte “sosyal sorumluluk projesi” gibi geliyor kulağa. Bu şekilde değerlendirebilir miyiz?
Bir aşk öyküsü yazmaya başlamıştım. Amacım okuyucuya keyili bir hikaye sunabilmekti. Biraz farklılaştırmak, okuyucuya Ayvalık’ı tanıtmak üzere rotayı biraz çevireyim derken kendimi geçmişte buldum. Bu sefer mübadele hikayeleri eklemeye başladım. Daha sonra tarihi eserlerimize sahip çıkmak adına bilinçlendirme gayretine girdim. Son olarak da günümüzde gözüme batan sorunları geçmişle kıyaslayarak okuyucuya ufak hatırlatmalar yapmak istedim. Derken ortaya 400 sayfalık Macaron Kızı çıktı. Umarım beğenirler.

_Kapak2Macaron Kızı’ndan önce kişisel gelişim kitapları yazıyordunuz. Bir anda sizi edebi bir romanın yazarı olarak bulduk. Bundan sonraki seçimlerimiz hangi tarz kitaplar üzerine olacak?
Güzel bir soru. Cevabımın açık ve net olmasını isterdim. Ama inanın ben de bilmiyorum. Her iki tür de yazmak ayrı zevkli ve mutluluk verici. Sanırım bu sorunun cevabını zaman gösterecek.

O zaman yazmaya devam…
Kesinlikle. Yazmak çok yıpratıcı bir süreç ama ilginç bir şekilde zevk verici. Bırakmayı düşünmüyorum.

Çok teşekkür ediyor, başarılarınızın devamını diliyoruz.
Ben de tüm Diva Ailesi’ne ve okuyucularına teşekkür ediyorum. Keyili okumalar dilerim.


Bir Cevap Yazın