Divarese 100 yılı aşkın bir süredir ayakkabı tarihine imzasını atmış bir marka… Yolculuğu nasıl başladı, hikayeyi bir de sizin ağzınızdan dinleyelim…
Divarese muhteşem bir marka hikayesine sahip, zengin bir geçmişi var. Divarese markasının kökleri 1870’lerde İtalya’nın Varese şehrine dayanıyor ve adını buradan alıyor. Baba-oğul tarafından kurulmuş bir marka, ilk mağazalarını Milano’da açıyorlar.
Daha sonra Benetton satın alıyor, sonrasında Boyner, Benetton ile birlikte ortak Divarese mağazaları açmaya başlıyor. O dönemde Cem Boyner’in kurduğu Alboy ayakkabı fabrikası aktif çalışıyor, Alboy Türkiye’nin ayakkabı okulu olma misyonunu yüklenmiş bir fabrikadır. Bu fabrikada Divarese mağazalarında satılacak ayakkabılar da üretiliyor. Hem ithalat yapıyorlar, hem de o dönem İtalyan markalarının lisansını alıyorlar. Baldinini ve Fratelli Rossetti Türkiye’de lisanslı olarak üretilmeye başlanıyor. Bu dönemde Divarese’de mağazalaşma süreci başlıyor, ilk mağazasını İzmir Alsancak’ta açıyorlar.
Divarase, İtalyan artizan ayakkabı markası Luca Grossi ile bir işbirliği yaptı ve sadece Türkiye’ye ve tabii Divarese’ye özel yeni bir çanta koleksiyonu hazırlandı. Bize bu özel koleksiyonun detaylarından söz eder misiniz?
Luca Grossi çok ilginç bir marka, bir gizli kahraman gibi. Divarese, mağazalaşmaya başladığından beri bu markayı satıyor. Türkiye’de özel bir müşteri kitlesi var. Üretiminde stiline uygun en kaliteli deri, taban ve aksesuarları kullanıyor. Markanın kurucularıyla birlikte Luca Grossi ve Divarese’nin yıllardır oluşturduğu özel müşteri kitlesine yeni bir ürün gamı tasarlamayı konuştuk. Çanta, Luca Grossi ayakkabılarına kombin olacak en uygun ürün oldu. Marka yıllardır istikrarlı bir şekilde Türkiye pazarında varlığını sürdürdüğünden dolayı, çantaları da ilk defa İstanbul’da lanse etti.
Son günlerde herkesin dikkat kesildiği bir konu organik… Divarese de yakın zaman önce ‘Organico’ koleksiyonunu hazırladı. Bu koleksiyonun özellikleri neler?
Organico koleksiyonu %100 organik ketenden ve tamamen doğada yok olabilen malzemelerden, hiçbir kimyasal işlemden geçmeden, organik iplerle dikilerek hazırlandı. Espadril ve terlik modelleriyle yüksek nem çekme gücü ve esnekliğiyle yaz günlerinin en rahat ve şık ayakkabıları…
Peki bu yaz Divarese’de en çok ilgi çeken ürünler hangileri?
Bu sezon etnik tarz ile yaza merhaba dedik. Kumaşları özel ithal edilen “Made In Italy” tasarımlardan oluşan bu tasarımlar sandalet, terlik, topuklu sandalet ve çantadan oluşuyor. Divarese’nin el boyaması, nefes alabilen deri gibi farklı yorumlardaki tasarımları ön planda. 70’lerin ikonik takunya sandalet ve saboları da geri döndü. Ahşap görünümlü tabanlar hafifliğiyle bu sezon oldukça iddialı. Her çantaya uyumlu “tak çıkar” özellikli en sade çantaları bile hareketlendirebilir yazın enerjisine uyum sağlayan; nakışlı desenli, taşlı, metalik deri, renkli, etnik desenli ve print baskılı çanta askıları yaptık.
Sneaker’ları ise 3 boyutlu çiçekler, işlemeler, taşlar, kadife bağcıklar, metalik deriler, satenlerle detaylandırılmış malzemelerle yorumluyoruz.
Divarese’nin bu kadar sevilmesinin ve tercih edilmesinin sırrı ne? Divarese diğer markalardan hangi yönüyle ayrılıyor?
Türkiye’de 80’lerden beri kalite ve İtalyan algısıyla varlığımızı sürdürüyoruz. Müşteri bir ürüne bakınca “Bu Divarese…” diyebilmeli. Bunun denebilmesi için formun ve tasarımın markanın kimliğini yansıtması lazım. Bu çok önemli, biz de bunu başardığımız için mutluyuz.
Bize biraz Divarese dönem ayakkabıları projenizden bahseder misiniz?
Divarese ile çalışmaya başladıktan ve eski dönemlere ait gerçek tasarım çizimlerini arşivlerde gördükten sonra markanın tasarımlarının sınırlı sayıda replikalarını yapıp, koleksiyon yapmaya değer kıymetli ürünleri (collector’s item) ayakkabı merakı olan müşterilerimiz için üretmeyi düşündük ve hayata geçirdik. Her ayakkabıyı sınırlı sayıda sadece 45 çift ve elde ürettik. Dönem ayakkabıları serisinin ilki “Muhteşem 20’ler”, ikincisi ise “Tabuları Yıkan 70’ler” koleksiyonu oldu ve çok sevildi. Yeni seri ise Ekim 2017’de geliyor.