Her yıl, Diva’nın yeni yaşından önce sizlerle buluşturduğumuz ‘özel sayı’mıza ‘özel’ bir yazı yazmaya çalışıyorum. Geçmiş zamanlardan bu yana yürüdüğümüz yolu uzun uzun anlatıyor, hissettiklerimi sizlerle paylaşıyorum.

Bu yıl bunu yapmayacağım. Geçmiş yıllardan farklı olarak, bu kez, 14 yıla neler sığdırdığımızı değil, bundan sonra neler yapacağımızı anlatacağım…

İlk olarak, 14 yıldır olduğu gibi bundan sonra da ilkeli yayıncılığımızdan taviz vermeyeceğiz.
Sizlerin en mutlu, en özel, en unutulmaz anlarınızda yine yanınızda olacağız.
Her hafta özenle gerçekleştirdiğimiz keyifli röportajlar, renkli düğünler, şık davetlerle raflardaki yerimizi alacağız.

Diva’yı 14 yılda bir marka yaptık. Diva bu süreç zarfında Türkiye’nin en çok okunan dört magazin dergisinden biri oldu. Bundan sonraki süreçte Diva’nın ilk ikide yer alması için var gücümüzle çalışacağız.

İki dilde okuyucusu ile buluşan “Diva Avrupa” ile bu yolda ilk adımımızı 7 ay önce attık. Avrupa ve Türkiye arasında köprü olmayı başardık. Almanya’da en çok okunan dergiler arasına girdik…
Bitti mi? Elbette bitmedi… Bundan sonra da Diva markasını Almanya’nın dışında Avrupa’nın her köşesine yayacağız.

İzmir’den yola çıkıp 3 bin kilometre mesafedeki Almanya’ya kadar süren bu yolculukta bizlerle birlikte olan, ilkelerimize inanan, bizlere güvenen, destekleyen önce reklam verenlerimize, dostlarımıza, ekip arkadaşlarıma ve Diva okumaktan vazgeçmeyen siz değerli okuyucularımıza sonsuz teşekkürler…

Yaptığımız her işte yanımızda olduğu, bizi her projemizde desteklediği ve varlığını üzerimizden eksik etmediği için kocaman bir teşekkür de Sevgili patronumuz Necip Varol’a…

Hep birlikte çok daha güçlüyüz…
15. yılda da sağlık, mutluluk ve keyifle buluşmak dileğiyle…