BU HAFTA SİNEMALARDA: JOJO RABBIT

2007 yılındaki ilk uzun metrajı Kartal Köpek Balığına Karşı – Eagle vs. Shark’ın ardından 2014 yapımı Aylak Vampirler – What We Do in the Shadows’la kendine has mizahıyla perdede bir üslup yaratan Taika Waititi, komedinin kodlarıyla oynamaktan ve bu kodlarla yeni bir dil yaratmaktan vazgeçmiyor. Nasıl ki daha önce bir sürü örneğini gördüğümüz ve korku türünün klasikleşen hikâyelerinde karşılaştığımız vampir filmlerine mocumentary vasıtasıyla yaklaşıp korkunun gündeliğe tesirini açığa çıkardıysa, Tavşan Jojo – Jojo Rabbit’te de mizahı, zaten ortada olanın belirginliğine işaret eder vaziyette konumlandırıyor. Filmin dili de bu sayede oluşuyor.

jojo-rabbit-filmloverss

İkinci Dünya Savaşı bitmeden ve Almanlar yenilgiye uğramadan birkaç ay öncesine odaklanıyor Jojo Rabbit. Filmin ana karakteri 10 yaşındaki Jojo, tüm hayalini “Ari ırkın kusursuz temsilcisi ve iyi bir Alman” olmak üzere kurmuş, hayalinde en iyi arkadaşını da Adolf Hitler yapmış olan bir Nazi aslına bakarsak. Nazi’nin yanına çocuk ibaresini eklemeyi şart görmüyorum çünkü Jojo da böyle görmüyor. O gerektiğinde bir asker, gerektiğinde Hitler’e Yahudi cesetleri götürecek kadar kendini ırkına adamış bir yetişkin olarak hissediyor çoğu zaman. Filmin ele aldığı meseleler de Jojo’nun bu yapısından doğuyor aslında. Mizahın nasıl kullanıldığı da aynı şekilde. Bir dönemin tüm vahşetini bir çocuğun dünyasından görme fikri sinemanın çok uzak kaldığı bir yöntem değil. Hatta İkinci Dünya Savaşı filmi denilince sinemaya ilgisi olsun olmasın neredeyse herkesin aklında yankılanan Hayat Güzeldir – La vita é bella’nın (1997) temel motivasyonu da bu bakış açısından geliyor. Bir çocuğun gerçek dünya ile hayal dünyası arasında kurduğu köprü, somut vahşeti bize nasıl gösteriyor? Bu anlatıların işaret ettiği nokta en temelinde bu soruyu cevaplamaya yönelik. Jojo Rabbit de motivasyon itibarıyla aynı noktadan yola çıkıyor. Böylesine gözünü karartmış bir Nazi için yaşın, çocukluğun, propagandanın, savaşın konumu nasıl şekillenir? Dünyayı anlamlandırmaya çalışırken 10 yaşında olmakla 40 yaşında olmak arasında bir fark var mıdır? İşte bu soruları cevaplarken bu dünyaya kolayca dahil olmamız açısından Waititi mizahı bir geçiş aracı olarak kullanıyor.


Bir Cevap Yazın