
Bebeklikte çıkmaya başlayan süt dişleri, kalıcı dişlerin yerini korur ve bu dişlerin çocuk ilkokul çağına gelene kadar ağızda kalması beklenmektedir. Normal şartlarda, süt dişleri zamanı geldiğinde kendiliğinden düşer. Süt dişlerinin, çeşitli nedenlerle erken dönemde çekilmesi, karşılaştığımız en büyük yanlışlardandır. Çünkü süt dişlerinin, kişinin gelecekteki ağız sağlığı üzerinde büyük etkisi vardır. Bu nedenle süt dişlerinde çürüme olması halinde, öncelikle dişin kurtarılması gerekmektedir, ancak Türkiye’de halen “süt dişi nasıl olsa düşecek, çekelim gitsin” mantığı devam etmektedir.
Kalıcı dişlerin yerini tutan süt dişlerinin, çürüme nedeniyle erken çekilmesi, en arkadan çıkan büyük azı dişlerinin öne doğru kaymasına, bunun da alttan sürecek olan diğer dişlerin yerinin kaybolmasına neden olmaktadır. Bu durum, kalıcı dişlerin çapraşık çıkmasına ve ortodontik bozukluklara neden olur. Diş hekimlerini ve ebeveynleri bu konuda eğitmeye çalışıyoruz. Hasta yoğunluğu olduğunda, hekim kimi zaman ailenin de yoğun baskısıyla ağrıyan bir süt dişini çekebiliyor. Oysa ki, süt dişine dolgu yapılması, kanal tedavisi uygulanması, en zorunlu hallerde çekilse bile dişin yerinin, bir şekilde yer tutucu ile tutulması gerekiyor ki, alttan gelen diş, doğru yerinde çıksın. Süt dişi sallanıp, kendisi düşerse daimî dişler de düzgün çıkar. Süt dişlerinde karşılaşılan sorunlara bilinçli yaklaşırsak, yetişkinlere uygulanan ortodontik tedavilerin yüzde 30’unun ortadan kalkacağını düşünüyorum. Ortodontik bakımdan erken aşamada kolayca yapabileceğimiz basit koruyucu uygulamalar yapılmazsa, daha ileri safhalarda çok daha ağır vakalar olarak geri dönüyor. Erken yaşta da olsa ortodontistin dişlerin büyüme ve gelişimini kontrol etmesi gerekiyor.
Koruyucu
Diş Hekimliği Yaygınlaşmalı
Yurt
dışında olduğu gibi koruyucu hekimliğin yaygınlaşmasıyla
alınacak basit önlemler, kişilerin ağız ve diş sağlığını
uzun yıllar korumak için yeterli olmakta; tedbirli olmak, ileride
yaşanacak sıkıntıların önüne geçmektedir.
Türkiye’de diş tedavisi için milli servet harcıyoruz. Tedavide kullanılan malzemelerin büyük bir çoğunluğu yerli üretim değil. Önleyici tedbirler alınsa, bu paralar oralara gitmez. En büyük sıkıntılarımızdan biri de koruyucu hekimliğin olmaması. Bunu ülkemizde yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. ‘Dişleri florlayalım’ diyoruz. 6 yaşındaki çocuğun dişini florlarsanız, dişler çürümez, daimî dişler daha dayanıklı olur. Ağız diş sağlığı anlamında, ağız hijyenimiz pek iyi değil. Yavaş yavaş koruyucu hekimliği ilerletmemiz gerekiyor. Dişlerin florlanması gerekiyor. Daimî dişler çıktığında, dişlerin üzerindeki çürümeye çok yatkın olukların, örtücü materyallerle kapatılıp çürüme potansiyeli azaltılabilir.
Ebeveynler, çocuklarının diş fırçalama alışkanlığı edinmesinde rol model olmalıdırlar. Sadece “Hadi yavrum dişlerini fırçala” demek yerine birlikte aile olarak diş fırçalamaya gidilmeli, çocukların dişlerini etkin fırçalayıp fırçalamadığı anne baba tarafından kontrol edilmelidir.
Çocuklarda da Şeffaf Plaklar Güvenle Kullanılabilir
Çocuklarda şeffaf plaklarla ortodontik tedavi için öndeki süt dişlerinin düşmüş, birinci büyük azı dişlerinin sürmüş olması gerekmektedir. Çocuğa göre diş gelişimi farklılık gösterse de ortalama 7-8 yaşlarında tedavi uygunluğu için ortodonti uzmanına başvurulabilir. Dişlerin erken çekiminden kaynaklanan yer kayıpları, çapraşıklık, üst çene ileriliği, alt çene geriliği, çapraz kapanış gibi durumlar da şeffaf plaklarla çocuklarda rahatlıkla düzeltilebilmektedir.
Şeffaf plaklar 60 yaş grubu da dahil olmak üzere tüm yaş grubundaki hastaların sonuçlardan memnun kaldığı bir tedavi yöntemidir.
Prof. Dr. Tancan Uysal
Instagram: @profdrtancanuysal