Roadster bir model olan yeni konsept, Audi’nin gelecekteki tasarımının işaretlerini barındırıyor. Elektrikli, iki kapılı bu convertible modelin iç mekanı, sağladığı etkileşimli alanıyla adeta bir deneyim merkezi haline geliyor ve markanın lüks segmentteki geleceğini simgeliyor. Audi skysphere konsept, meselenin sadece sürüş dinamiklerinde ulaşılan nokta olmadığını, asıl hedefin yolculara, yolculukları sırasında birinci sınıf ve eşsiz deneyimlemeler sunabilme olduğunu gösteriyor.
Yolculara maksimum özgürlük sağlamak amacıyla konsept model, değişken dingil mesafesi sayesinde, Grand Touring ve Sports olmak üzere iki farklı sürüş moduyla tasarlanmış. Elektrik motorları, birbiri içine geçebilen gövde yapısı ve çerçeve bileşenlerini içeren sofistike bir mekanizma, dingil mesafesini ve otomobilin dış uzunluğunu 250 milimetre değiştirmeye olanak tanıyor. Aynı zamanda, konforu ve sürüş dinamiklerini artırmak için aracın yerden yüksekliğinde de 10 milimetreye kadar ayarlama imkanı bulunuyor.
Bir düğmeyle iki sürüş modu
Bir düğmeyle iki farklı sürüş modu arasında seçim yapmak mümkün. Sürücü ister 4,94 metre uzunluğundaki e-roadster aracını azaltılmış dingil mesafesiyle “Sports” modunda, çevik bir sürüşle kullanabiliyor; isterse de gökyüzünü ve manzarayı seyrederken, kusursuz bir şekilde entegre edilmiş dijital ekosistemin sunduğu hizmetlerin tadını çıkarırken, otonom “Grand Touring” sürüş modunda, 5,19 metrelik bir GT’de yolculuk yapmayı seçebiliyor. GT modunda, direksiyon simidi ve pedallar görünmez bir alana hareket ediyor. Direksiyon simidi ve pedallar gibi kontrol elemanları, görünmez bir konuma döndürülebiliyor ve ön sol koltuktaki yolcu da dahil olmak üzere yolcular yeni bir özgürlüğün tadını çıkarabiliyorlar: dinlenme, manzaranın keyfini çıkarma veya internet bağlantısı sayesinde internet ve dünya ile etkileşim kurma.