Son zamanlarda üzerinde yoğun tartışmaların olduğu önemli bir konu da doğum sırasında uygulanan vajinal kesi. Tıbbi ismi ile ‘Epizyotomi’ doğumun son aşamasında vajinaya uygulanan planlı cerrahi kesi işlemidir.
Peki, neden doğumlarda böyle bir kesi uygulanır?
Bu işlemin amacı, vajinal açıklığının büyümesi sağlanarak doğum esnasında aşırı gerilmeye bağlı oluşabilecek kontrolsüz yırtıkların ve doku hasarının engellenmesidir.
Böyle anlatıldığında epizyotomi masum bir uygulama gibi algılanabilir. Ancak çoğu gebede bu istenmeyen kontrolsüz yırtıklar oluşmaz. Ayrıca epizyotomi doğum sonrası ilk günlerde ciddi ağrılara neden olabilir. Ne yazık ki rutin epizyotomi uygulaması, kadınların normal doğum yerine sezaryeni tercih etme sebeplerinden biridir.
Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1996’da yayınlanan Güvenli Annelik Raporu’na göre rutin epizyotomi uygulanmasının kanıtlanabilir faydaları tespit edilmemiş olmasına rağmen ülkemizde ilk doğumlarda %90, sonraki doğumlarda ise yaklaşık %50 oranında uygulanmaktadır. Dünyadaki uygulanma sıklığına bakıldığında ise İngiltere ve Hollanda gibi ülkelerde bu oran %20 civarındadır. Şuan kabul edilen genel görüş rutin epizyotomi uygulanması yerine sadece gerekli durumlarda uygulanmasıdır.
Epizyotomi hangi durumlarda gereklidir?
1-Bebeğin başının veya bedeninin büyük olduğu ve vajinanın yeteri kadar esneyemediği durumlarda.
2-Bebeğin vakum gibi ek bir müdahale ile doğurtulması gerektiğinde.
3-Ve son olarak bebeğin hızlı bir şekilde doğması gerektiğinde.
Epizyotomisiz bir doğum için ne yapabiliriz?
Doğumda yırtık olmaması veya epizyotomi uygulanmaması için altın kural bebeğin başının çıkarken dokunun yavaş yavaş esnemesidir. Doğumun son aşamasında anne adayının sakin nefeslerle doğumu yavaşlatması ve bu sırada doğum ekibinin de sabırlı davranması gerekir.
Epizyotomi bebek doğarken son anda verilen bir karardır. Doktor anneyi doğumda destekler, spontan ıkınmasına ve aktif doğuma izin verir. Epizyotomi açılması ise bebeğin çıkışını hızlandırır.
Doğum süresince kesintisiz birebir destek almak doğum sürecinizde gevşemiş ve sakin olmanızı, bedeninize odaklanmanızı ve güven içinde bir doğum süreci geçirmenizi sağlar. Doğum öncesi katılacağınız doğuma hazırlık eğitimleri ile öğrendiğiniz nefes, gevşeme ve diğer ilaç dışı ağrıyla baş etme yöntemleri ile epidural anestezi kullanma ihtimalinizi azalır. Dolayısıyla epizyotomi ihtimali de buna bağlı olarak azalır.
Yine gebeliğin son dönemlerinde yapılan Kegel egzersizleri ve perine masajı vajina dokusunun sağlam ve esnek olmasını sağlayarak hem epizyotomi hem de yırtık olasılığını azaltır. Ayrıca suda doğum da buna yardımcı olabilir.
Doğumda yapılan diğer müdahaleler gibi epizyotomi konusunda da doğum başlamadan doktorunuz ile mutlaka konuşun. Hamilelik boyunca tüm ihtimaller hakkında yeteri kadar bilgi sahibi olan kadın doğumu kendi tercihi olan şekilde yaşayabilir. Bedenine, mahremiyetine yapılacak tüm müdahaleler hakkında söz sahibi olmasının tek yolu bilgili olmasıdır.
Doğru doğum ekibi ve doğumuna iyi hazırlanmış bir gebe ile epizyotomisiz bir doğum mümkün. Sağlıcakla kalın.