Kadınlarda görülen kanser türlerinin % 33’unu oluşturan meme kanseri, diğer bir deyişle sekiz kadından birinde karşımıza çıkıyor. Bu korku tucu oranlar artmaya devam etse de tedavi olarak hastalığı yenenlerin sayısı da umut verici şekilde artmaktadır. Bunun en önemli sebebi de teknolojik ve bilimsel gelişmeler ışığında meme kanserinin yapısının iyice anla şılması sonucunda hedefe yönelik tedavilerin yapılabilmesidir.
Belirtileri nelerdir?
Memede veya koltuk altında ele gelen kitle, meme başında akıntı içe doğru çekilme çökme veya şekil bozukluğu, meme cildinde yara veya kızarıklık, memede asimetri şekil bozukluğu gibi bulgular uyarıcı olmalıdır. Ancak bazı hastalarda hiç bir bulgu olmadan ve sadece mamografik incelemede tanı konabiliyor. Bu nedenle düzenli kontrolleri yaptırmak hayati önem taşımaktadır.
Kendi kendine muayene ileri evrelere ulaşma dan meme kanserinin fark edilmesini sağlar. Her kadının kendi memesini 20 yaşından sonra ayda bir kez adet döneminden bir hafta sonra (gerginlik şişlik azalmışken) muayene etmesi uygun olacaktır. Ayrıca hiç bir şikayeti olmasa bile, 30 yaşından sonra yılda bir rutin muayene için hekime başvurmalı. 18-30 yaş arası kadın larda meme dokusu daha yoğun olduğu için ultrasonografi (USG) mamografiye kıyasla daha çok bilgi verebilmektedir.
Bu yaş grubunda ağrı – kitle şikayetiyle başvu ranlara öncelikle USG kontrolü önerilmektedir. Risk grubunda olmayan kadınlar hiç bir şikayetleri olmasa bile 40 yaşından sonra yılda bir kez hekim tarafından muayene edilmeli ve mamografi çektirmelidir.
Teşhis sonrası dönem:
Meme kanseri tanısı alan iki kadından birinde sadece kitleyi çıkarmak ve sonrasında radyo terapi uygulayarak memeyi korumak mümkün hale gelmiştir. Şayet memenin bir kısmının veya tamamının alınması gerekmişse, kanser cerrahisine eş zamanlı veya tedavi sonrasında çeşitli Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi yöntemleri ile kanser nedeniyle kaybedilen memenin yerine yenisi başarılı bir şekilde yapılabilmektedir.
Hangi yöntemler uygulanıyor?
Meme kanseri nedeniyle kısmen ya da tamamen alınan memenin yerine yeniden meme yapmak için hangi yöntemin seçileceğine kara verirken, dikkate alınması gereken en önemli belirleyici nokta; kanser ameliyatından sonra memenin ne kadarının alındığı, başka bir deyişle geride kalan dokuların miktarı ve durumudur.
Eğer sadece kitle eksizyonu yapılmış ise, bu kitle genellikle küçük olduğu için orta ve büyük boyuttaki bir memede tercihe göre ye niden onarım yapılması gerekmeyebilir. Ancak memede belirgin şekil bozukluğu ve görüntü problemi yaratıyorsa o zaman ilk iş, kalan dokuların değerlendirilmesi olmalıdır.
Eğer meme protezini yerleştirebilecek ve bu protezi uzun dönem taşıyacak miktar ve kalitede deri dokusu var ise sadece silikon meme protezi ile kaybedilen memenin onarıl ması mümkündür. Ancak derinin kalınlığı ve kalitesi yeterli fakat miktar olarak yetersiz ise, bu durumda bu deriyi büyütmek için doku genişletici ameliyatı yapılabilir. Bu durumda meme bölgesindeki deri ortalama 3 ay gibi bir sürede büyütülerek ikinci bir ameliyatta doku genişletici çıkarılıp yerine kalıcı protez yerleştirilmektedir. Son yıllarda aynı zamanda kalıcı protez özelliği de olan doku genişletici implantlar da kullanılmaktadır. Bu durumda ikinci ameliyata gerek duyulmamaktadır.
Eğer memenin alınmasından sonra geride kalan bölgeye radyoterapi uygulanmış ise veya kalan dokunun hem miktarı hem de kalitesi yetersiz ise, o zaman bu durumda hastanın kendi vücudunun başka bölgelerinden, örneğin sırtından veya karnından meme bölgesine doku transfer edilmesi gerekecektir. Kişinin sağlam memesi çok küçük değilse, sırttan taşınan doku genellikle tek başına yeterli olmamakta ve silikon protezle birlikte uygulanmaktadır. Eğer kişi kendisine silikon protez kullanılmasını istemiyorsa ve karın bölgesinde doku transferini zorlaştıracak bir durum veya risk faktörü yoksa o zaman karın bölgesinin deri ve deri altı yağ dokusu, klasik flep transfer yöntemleri veya mikro cerrahi (serbest flep) teknikleri ile meme bölgesine taşınıp, hiçbir implant gerektirmeden, tamamen kendi dokuları ile yeni memesi yapıla bilmektedir. Bu tarz ameliyatlar 2 veya 3 seansı gerektirebilen ameliyatlardır.
Adres: Cumhuriyet Bulvarı No: 135 Adil Bey Apt. K.6 D.11 Alsancak-İzmir